EdebiyatHikaye

Eksik Kalmak

Uykudan uyanmak hep zordur. Ama daha zoru uykudan uyanıp eksik kalmaktır. Depremin teorideki tanımının hemen yanına yazılmalıydı “eksik kalmak”.

Tufan ertesi gün eksik kalacağını bilse bir ömür uyumamayı tercih ederdi. Ama bunu bilemezdi ki… Uyudu ve uyandığında kulaklarında ablasının çığlıkları vardı. Odasının duvarının yıkılmasına şahit olduğu o korkunç an; hafızasına kazınan son sahne olacaktı. Sabah olduğunda gözlerini gri bulutlara açtı. Bir battaniyeye sarılı şekilde yolun kenarında yatar vaziyette buldu kendini. Ağlayan bir kadın sesiyle irkildi. Dönüp baktığında dayısının eşini gördü. Hiç durmaksızın ağlarken bir yandan da olanların acısını çıkartmak istercesine dizlerini dövüyordu. Tufan yutkundu, alacağı cevaptan korkarcasına annesini sordu. Yenge soruya cevaben daha çok ağladı. Tufan bu kaosu bir an evvel çözmek için doğruldu. Bu kez babasını ve ablasını aradı gözleri. Doğrulurken ayağında şiddetli bir ağrı hissetti. Bu ağrının etkisiyle tüm bedenini kafasındaki tahminlerden kurtarmak ister gibi tuğla kokulu battaniyenin üzerine bıraktı. Tuğla kokusunu çok iyi anımsamıştı. Çünkü her gün babasıyla yeni taşınacakları evin inşaatına giderdi. Oturdukları ev eski ve bakımsızdı. Birkaç ay sonra inşaat bitecek ve yeni evlerine taşınacaklardı. Anneannesi sık sık “Kurtulun şu evden.” derdi. Ama kurtulamadılar. Şimdi tüm çığlıkları, ağlamaları, koşuşturmacanın sesini daha net duyuyordu. Bunları idrak etmeye çalışırken, ona sımsıkı sarılan amcasının gelmesiyle bir kez daha irkildi. Deprem olmuştu. Bu deprem Tufan’dan annesini, babasını ve yaşı ona çok yakın olduğundan arkadaşı gibi gördüğü ablasını almıştı. Tufan; 15 yaşında hissedebileceği en büyük yalnızlığı o dakikalarda hissetti. Bu his ömrünün geri kalanında hep onunla olacaktı. Öyle de oldu. İlk aşık olduğunda, sevdiği kadınla evlendiğinde, çocuğunu ilk kucağına alışında o his hep Tufan’ın yanıbaşında oldu. 

Eksik kalmayı, yalnız hissetmeyi, yaşama ihtimali olan en güzel anların hiç yaşanmayacak olmasını Tufan’dan daha iyi hiç kimse tarifleyemezdi bu dünyada. Bir gün bir sebepten ötürü ya da sebepsizce eksileceğiz. Eksilmeden tamam olan her şeye sarılmalı.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu