Sabahın erken saatlerinde Özgür, Ada ve İnci özel hattan gelen bildirimle ayaklandılar. Bugün üs başkanı Fuat Akın onlara operasyonun detayları hakkında bilgilendirme yapacaktı. Gelen konum Emirgan Korusu’ nu işaret ediyordu. Her biri evlerinden çıkıp Emirgan Korusu’ na doğru yola koyuldular. Emirgan Korusu’ nun önüne geldiklerinde Özgür, İnci’ ye tuhaf bakışlar attı.
“Bir sorun mu var?”
“Evet, aslında var. Şu an ki konuma erişmek için çok çaba harcadık. Hisar herkesi kolay kolay kabul etmez. Üstelik bizden küçüksün geldiğimde senden birkaç yaş daha büyüktüm. Nasıl oldu da aldılar seni?”
“Haklı olabilirsin. Burası her ajanın erişmek isteyeceği son nokta yaşım sizden küçük evet ama benim de yabana atamayacağım bir tecrübem var uzun zamandır ben de sizin kadar olmasa da çaba harcadım. Zaten yeteneklerim olmasaydı buraya kolay giremezdim öyle değil mi?”
“Özgür tamam sorun yok bence bu kadar kuşkucu olma. Kusura bakma İnci, Özgür bazen fazla kuşkucu davranabiliyor. Aramıza yeniden hoşgeldin.”
Özgür onları geri de bırakıp ilerlerken Ada ve İnci’ de arkadan sohbet ederek ilerliyordu.
“Demek yakında evleneceksiniz. Adınıza sevindim.”
“Aslında daha önce evlenecektik ama bu iş çıkınca erteledik.”
Koru boyunca ilerlemeye devam ettiklerinde biraz ileri de sırtı onlara dönük bir halde bekleyen Fuat Akın ile karşılaştılar.
“Hoşgeldiniz çocuklar. Bundan sonra gizli toplanma yerimiz burası olacak herhangi bir durumda değişiklik olabilir ama bir süre burayı kullanacağız. Şimdi asıl konuya gelelim. Yarın Sara’ nın gökdeleninde işe başlayacaksınız. Size yeni birer kimlik düzenledik. Bundan böyle bu iş sonuçlanana kadar bunlar sizin asıl kimliğiniz olacak.
Özgür sen artık Akın Özkan olacaksın ve güvenlik elemanı olarak gireceksin. Ada sen de Sevgi Gürdal ismi ile asistan olarak gireceksin ve son olarak İnci sen de Deniz Koç adıyla yazılım alanında proje geliştirme kısmında işe gireceksin. Bu noktada işin büyük kısmı sana düşüyor. Proje hakkında en ince detayına dek bilgileri bize ulaştırmanı istiyorum.
Hepiniz için söylüyorum amacınız bir şekilde Sara’ nın dikkatini çekip size büyük bir güven dıymasını sağlamak. Böylelikle her şey hakkında daha geniş bilgilere ulaşıp onu bitirecek darbeyi vuracağız. Şimdi artık gidebilirsiniz. Yarın sizi ve bizi büyük bir gün bekliyor. Ha bir de tanışmıyorsunuz işteyken çok yakın davranmayın. Haydi bakalım size güveniyorum dikkatli olun.”
Konuşma bittiğinde Fuat Akın’ ın söylediklerini onaylayıp geriye döndüler.
“Blogger dan hepinize merhaba. Bir hafta sonra Sara’ ya verdiğim süre dolmuş olacak. Bakalım gerçekten cesur birisi mi? Yoksa dediklerim gerçek mi? Sevgili Sara saatin tik taklarını duyuyorsundur umarım. Her geçen saniye seni çöküşe sürüklemek üzere. Blogger’ dan bugünlük bu kadar. Sabırsızlıkla bir haftanın geçmesini bekliyor olacağım.”
Blogger yeni yazısını paylaşırken Ada, Özgür ve İnci yeni edindikleri kimlikleri ile büyük gökdelenden içeri giriş yapmışlardı. Üs başkanının verdiği direktiflere göre Özgür yeni adı Akın Özkan ile güvenlik departmanında ki yerini alırken Ada’ da Sara’ nın asistanlığını yapmak üzere üst kata yöneldi. Sara herkese güvenmediği için sadece basit işleri asistanlarına yaptırıyordu.
İnci ise teknoloji departmanına varmak üzere zemin kata indi. En alt katta proje geliştirme departmanı vardı. İnci, diğer ismi ile Deniz dikkat çekmemek adına işe burada başlayacaktı. Sonrasında ise en tepeye Sara’ nın bulunduğu yere çıkacaktı. Nihayetinde geliştirilen projeler en son onun elinden çıkıyordu.
İlk gün tanışma ve işe adapte olma aşamasıydı. Görünürde ortada anormal bir durum yoktu. Zaten ilk günden bir şeylerin ortaya çıkması da beklenilemezdi.
Akşam genel bilgileri almak üzere yeniden Hisar’ da buluştular.
“Ada Sara ile tanıştın mı?”
“Henüz değil. Birkaç gün burada olmayacağını bildirmiş. Tek asistanı ben değilim. Asıl asistanı ona daha yakın bana da o bildirdi.”
“İlk günden size güvenmesini beklemiyoruz zaten. İnci ya sen?”
“Projeleri biraz gözden geçirdim. Bu yeni dünya projesini bir üst aşamaya taşımak istiyorlar. Yeni Sara’ lar yetiştirip başka illere de yeni şubeler açmak fikrindeler.”
“Projeyi daha geniş alana yaymadan işleri hızlandırmalıyız.”
Birkaç gün Sara’ nın geri dönmesini beklemekle geçtikten sonra nihayet Sara bir nevi oyun alanına giriş yapmıştı. Orta boylu Sarışın dalgalı saçlı mavi gözlü tahmini otuz sekiz kırk yaşlarında bir kadındı. Odasına geçtiğinde Ada tanışmak için odaya yöneldi. İçeri girdiğinde Sara onu baştan aşağıya süzdü.
“Evet?”
“Ben Sevgi Gürdal efendim yeni asistanınızım.”
“Yardımcı asistan sensin demek. Nihayet gelebildin. Her neyse bundan sonra gereksiz işleri sen yapacaksın. Aslı senin artık bu işleri yapmana gerek yok. Sen, Sevgi çıkabilirsin.”
Böylelikle Ada Sara’ yı yakından görmeyi başarmıştı. Gün sonunda binadan ayrılırken Sara’ yı bir sürpriz bekliyordu. Daha önceden ayarladıkları birkaç kişi Sara’ nın üzerine atılacaktı. Burada da devreye Özgür girecekti.
Sara binadan çıkış yaptığında tam da planladıkları gibi birkaç adam çıkıp uzaktan Sara’ nın üzerine taş atmaya başladılar. Amaç zarar vermek değildi rast gele tutturdukları bir yerlere atıyorlardı.
“Her şey senin yüzünden oldu. Defol git buradan. Blogger haklı. Seni burada istemiyoruz.”
İşin aslı anlaşılmasın diye de özellikle Blogger’ a vurgu yapıyorlardı. Zaten bilinen bir durum olduğundan Sara başka türlüsünü düşünmeyecekti.
O sırada Özgür silahını çıkarıp havaya ateş açtığında insanlar korkup dağıldılar.
“İyi misiniz efendim? Sizi arabaya götüreyim.”
“Sen kimsin nerede bu korumalar?”
“Ben Akın Özkan birkaç gün önce başladım işe güvenlik görevlisiyim.”
O sırada silah sesini duyup gelen korumalar öfkeli gözlerle onlara bakan Sara’ yı gördüler.
“Neredesiniz siz? Bu güvenlik görevlisi olmasa neler olacaktı.”
Böylelikle yavaş yavaş Sara’ nın güvenini kazanmaya başlamışlardı. Sıra İnci’ de idi. Sonra ki gün büyük gökdelende ki bilgisayarlara bir virüs bulaşmıştı. Bilgisayarlarda Blogger’ in adı yazıyordu. Bu da öncesinde planlanılmış bir durumdu. İnci sadece kendisinin çözebileceği bir yazılım geliştirip bilgisayarlara sızmıştı. Durum böyle olunca da tüm o yeni dünya işi sekteye uğramıştı.
Sara ise öfkesinden köpürmüş bir halde etrafta emirler yağdırıyordu. Bir hışımla proje departmanından içeri Aslı ile birlikte girdiğinde herkes ürkek gözlerle ona bakıyordu.
“Hala çözemediniz mi? Ne işe yarıyorsunuz. Sizi boşuna çalıştırmıyorum acele edin. Biraz işe yarayın.”
“Efendim birçok yol denedik ama olmuyor. Blogger bu kez … “
“Yine şu Blogger! Size akşama kadar mühlet veriyorum. Aksi takdirde hepiniz kovulursunuz. Anlaşıldı mı?”
İnci içten içe gülen gözlerle Sara’ nın bu çırpınışlarını izliyordu. İzlemesi oldukça keyifliydi. Diğer çalışanlara çaktırmamak için bilgisayarda uğraşıyormuş gibi birkaç saat geçirdikten sonra bilgisayarını alıp çıkıyordu ki arkasından seslendiler.
“Nereye gidiyorsun?”
“Şu işi çözmeye. Size kolay gelsin.”
Heyecanla asansöre binip on beş sayısını tuşladı. Bir yandan da içinde ki heyecanı bastırmaya uğraşıyordu. Oyun zamanı gelmişti işte. Dakikalar sonra on beşinci kata geldiğinde kapının önünde Ada ile göz göze geldiklerinde belli belirsiz bir selam verip odaya yöneldi. Kapıdan içeri girdiğinde hala öfkeyle odada volta atan Sara’ yı gördü.
“Sen kimsin? Ne istiyorsun?”
“Ben Deniz Koç. İşe yeni başladım proje geliştirme departmanındayım. Şu virüs işini çözdüm sanırım.”
“Sen ciddi misin? Nasıl?”
“Şimdi şöyle efendim.”
Elinde ki bilgisayar ile ortada ki büyük siyah oval şeklinde ki masaya geçip detayları anlatmaya koyuldu. O sırada Aslı kıskanç gözlerle Deniz’ ı yani İnci’ yi süzüyordu. Kendisinin başaramadığını henüz yeni gelen bir çalışanın çözmüş olması gücüne gidiyordu.
“Sen daha yeni başlamadın mı? O kadar uzmanın ve benim yapamadığımı nasıl yaptın?”
“Daha önce çalıştığım yerde bu konular da uzmanlığım vardı.”
“Kıskanma Aslı bence çok iyi iş çıkardı. Hepinizi kovulmaktan kurtardı.”
“Ben geri döneyim efendim.”
Arkasını dönmüş ağır adımlar ile çıkarken arkasından Sara’ nın seslenmesi ile sırıttı.
“Dur bir dakika ismim ne demiştin?”
Yavaşça arkasına dönüp, “Deniz Koç efendim.” Dedi.
“Demek proje geliştirme departmanı için başvurdun. Tamam gidebilirsin.”
Yeniden arkasını döndüğünde Sara’ nın dikkatini çekmeyi başardığını hissediyordu. Nihayetinde onu büyük bir kayıptan kurtarmıştı.
“Blogger’ dan merhaba aldığım duyumlara göre birileri benim adımı kullanarak Sara’ ya cephe almış. Bu güzel bir haber. Ama bir daha kine bana da haber vermeyi unutmayın. Birlikte eğleniriz. Blogger’ dan bugünlük bu kadar.”