EdebiyatHikaye

Güçlü Palyaço

Hayatta herkesin başa çıkmakta zorlandığı korkuları vardır. Kimimiz yüksekten korkarken kimimiz böceklerden korkuyoruz. Onun da korkusu vardı.

Ama ne yüksekten korkuyordu ne de, böceklerden korkuyordu. Belki inanması zor ama korkulu rüyası olmuştu palyaçolar 7 yaşındaki Bulut’un.
Çok seviyordu aslında Bulut palyaçoları. Ama bir gün arkadaşlarıyla oyun oynarken bir palyaço, balonunu aldığından beri sevmemeye başladı. Bu duygunun gittikçe korkuya dönüşmesiyle rüyalarına girdi.
Annesi ve babası da bu duruma gittikçe üzülüyorlardı. Babasının da mesleği buydu aslında Bulut’un korkusunun aksine. Bir gün annesi Hazal Hanım oğlu Bulut’u eşi Arda Bey’in gösterisine götürdü. Bulut’a onu palyaço gösterisine değil, sürpriz bir yere götürdüğünü söyledi. Bulut izlediği pandomim gösterisinde çok eğleniyordu. Pandomimin ardından sahne
ışıklarının sönüp yanması ve sahnede Bulut’un korkulu rüyası olan palyaçoyu görmesi bir oldu. Bulut gözleri dolu bir şekilde sahneye bakarken birden ağlamaya başladı.

Makyajdan dolayı tanımadığı babasına korkuyla bakıyordu. Oysa onun babası olduğunu bilse değil korkmak, koşup boynuna atlardı.


Hazal Hanım’ın oğlunu sakinleştirme çabaları nafileydi. Zira Bulut çıldırmış gibiydi. Bütün gösteri salonunu birbirine kattıktan sonra annesinin onu alıp salondan çıkması bir oldu.
“Oğlum sakinleşir misin biraz?”
Oğlunun ağlamalarına dayanamayıp onu sevgiyle kucakladı. Aradan yarım saat geçtikten sonra daha sakindi Bulut.
“Baban içeride ve seni çağırıyor. Yanına gidelim mi?” Annesinin elini tutup “Gidelim” onayını verdikten sonra kulise gittiler beraber.
Kulise girdiğinde şaşkınlıkla karşısında palyaço kıyafeti ve makyajıyla kendisine bakan babasına baktı Bulut. Makyajının birazını silmiş ve kırmızı burnunu çıkarmıştı Arda Bey, oğlunun kendisini tanıması için.
Baba” şaşkınlıkla ağzından çıkan tek söz bu olmuştu küçük Bulut’un. Ardından sevgiyle kendisine kucak açmış olan babasına koşup sarıldı.

Dizine oturttuğu oğluna bir yandan palyaço makyajı yaparken bir yandan da konuşuyordu Arda Bey.
“Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir gün psikiyatristin muayenesine çok üzgün vaziyette ağlayan birisi gelmiş ve başlamış anlatmaya;
– Benim ekonomik durumum iyi. Maddi anlamda bir sıkıntım yok. Sağlık sorunum da yok. Ancak başka bir sorunum var.
– Nedir o?
– Neşelenemiyorum. Sürekli moralim bozuk. Şöyle gülmek, bazen kahkaha atmak, eğlenmek istiyorum. İşte bunun için size geldim.
– Arkadaş, işin doğrusu bu olay, benim uzmanlık alanıma girmiyor. Ancak sana bir öneride bulunabilirim. Şu karşıya 10 gün önce bir sirk geldi. Bir de palyaço var. Ben gittim. Çok güzeldi, özellikle de o palyaço harikaydı. Gülmekten yerlere yattım, o kadar çok eğlendim ki… Sana da o sirke gitmeni özellikle o palyaçoyu seyretmeni öneririm.
Bunun üzerine adamın suratı iyice asılmış ve adeta fısıltı halinde demiş ki;
– O palyaço var ya… O benim işte…
Yani oğlum sana demek istediğim şu ki bazen bazı insanlar düşündüğümüz gibi olmayabiliyor. Benim bu kıyafetleri giyip, bu makyajı yapma sebebim insanların yüzünde biraz da olsa tebessüm sebebi olmak. Ben diğer insanları mutlu ederken kendi oğlumun korkulu rüyası olmak istemiyorum.”
Babasının sıcacık sözleriyle beraber yüzüne yaptığı makyaj da bitmişti.

Aynaya baktığında kendisinin de palyaçoya benzediğini gördü. Korkunç değildi. Aynadaki aksine bakarken korkmuyordu. Daha çok komikti. O an anladı Bulut. Korkunç olan palyaçolar değil onun balonunu alan o kötü palyaçoydu. Babasının boynuna sarılarak teşekkür etti babasına.

Aradan bir ay geçmişti ve küçük Bulut bir yaş daha büyüyordu. Doğum günü gelmişti. Sekizinci yaşına giriyordu bugün Bulut. Bu doğum gününde babasıyla beraber kendisi de palyaço olmak istemişti. Babası da onun bu minik isteğini kabul etmişti. Arkadaşları ve ailesiyle beraber eğlenerek çok güzel bir doğum günü geçirdi.
Korkularımızı üstüne gittikçe onları yenebiliriz. Aslında unutmamalıyız ki onlardır bizi biz yapan.

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu