Hayatın tüm zorlukları bazen bizi ezmek istercesine gelir. Bazen üst üste, bazen yavaş yavaş, bazen tek tek, bazen biraz mola vererek, bazen tüm gücüyle saldırarak… Zannederiz ki sadece bize has bu durum. Ama değil… Herkesin saldırılara uğrayan ve kimi zaman dağılan bir ordusu vardır.
Hayatın dişli çarkında devam edebilmek zor. Çünkü delirmek an meselesi…
İnsanlar acıları kadardır. Acılarının kattığı kırışıklıkları sahiplenenler hayata tutunur, sahiplenemeyenler çarkın dişleri arasında ezile ezile yoluna devam eder. Aslında çok bir seçeneğimiz de yok. Canımızı yakan şeyleri, acıları kabullenmezsek deliririz.
Kabullenmek onların varlığından hoşnut olmak değil, var olmasın diye çabalanmasına rağmen hala varlarsa ‘’yapacak bir şey yok’’ fikrini benimsemektir. Çünkü gerçekten yapacak bir şey yok. Basit ama yaşarken bu şekilde düşünmek inanılmaz zor.
Hiç istemediğim bir durum oldu, başıma geldi ve canım yandı. Bu durumda tabii ki de acımızı yaşayacağız ama acılarımıza teslim olmak yok! Acımızı yaşamayı abartırsak, ahlanmaya vahlanmaya devam ederiz ve artık görüş açımızı bulandırırız. Her şey dengede güzel. Delirmekse hiç hoş değil.