Hesapta seni unutmaya çalışmak yoktu. Ama mecburdum. Çünkü sen beni çoktan gözden çıkarmıştın. Ne kadar denediysem de beceremedim. Seni unutamadım. Ağlamak istiyordum. Ama ağlayamam. Çünkü ağlarsam; hayalin yaş olur, dökülür yanaklarımdan. İçine atarsın da içinden atamazsın işte… Bizimki de o hesap. Hayalinle avunur elbet gözlerim. Ya sesini özlersem? Yoruldun mu diye sorma. Evet yoruldum. Öyle bildiğin gibi değil, tepeden tırnağa… Bir bir acıya boyuyorum kelimeleri. Sözler de şiirler de küs bana. Mola istiyorum hayat. Sabrettikçe üstüme geliyor gibisin. Belki bir umut… Bir umut gelirsin diyorum. Ne olur gel. Gerçek hayatta gelmesen de hayallerime geliyorsun. Zaten hayaller, mutsuz insanları ayakta tutan tek şey değil miydi? Sen ve ben. Evet, sen ve ben bir filmin başroldeki oyuncularıydık. Tam mutlu olduk derken, yönetmen seslenir: K-E-S-T-İ-K. Ama ben seni, öyle sıradan süslü laflarla sevmedim. Susarak sevdim. Başkaları sözleriyle yaprak kımıldatmazken; ben sessiz çığlıklarımda fırtınalar kopararak sevdim seni. Sevdik mi de fazlaca seviyoruz. Gelmeyeceğini bile bile sadece seviyoruz. Eee ne demiş şair:
Kelami KURT