
Yükümü sırtlandım, eve gidiyorum. Yük dediğime bakmayın, bir iki parça kışlık işte. Aman ha küçümsüyorum zannetmeyin. Küçümser miyim hiç! Kraliçem bunları görünce ne kadar sevinecek kim bilir? Neyse, onu bunu bırak da eve sağlam dönmeye bak sen. Bugün az daha eziliyordum zaten. Umarım bir daha aynı şeyle karşılaşmam. Eve dönmem lazım benim. Bana ihtiyaçları varken ben yolun ortasında öylece ölüp gidecek miyim? Neredeyse her gün arkadaşlarıma olduğu gibi… Bundan birkaç ay öncesine kadar böyle şeyler olmuyordu. Önceden etrafımızda yalnızca kuş sesleri duyuyor ve diğer dostlarımızdan başka bir şey görmüyorduk. Şimdi neden buradalar? Neden bizi rahatsız ediyorlar anlayamıyorum. Eski güzel anılarım gözümün önüne gelince derin bir ah çektim. Önümde yavaşça ilerleyen salyangoza gülümseyip selam verdim ve daha fazla beklemeyerek önüne geçtim. Onu beklersem akşama anca varırım.
Hızlı adımlarla minik dal parçalarını takip ederek evime ulaşmayı bekliyordum. Oysa karşılaştığım evim değil, devasa dört ayaklı bir şeydi. İki ayaklı devlerden çok farklıydı bu. Daha büyük, metal bir gövdesi vardı. Üstelik ayakları yuvarlaktı.
Ya sırtımdaki ufak yüküm ağırlaştı ya da dizlerim artık tutmaz hale geldi bir anda. Gördüklerim karşısında daha fazla dayanamadım, kışlıkları attım bir kenara ve olabildiğince hızlı bir şekilde evime doğru koştum. Kocaman ayağın altında ezilmiş olan evime… Kraliçem, dostlarım… Hepsi, hepsini yerle bir eden bu koca ayağa tüm nefretimle baktım. Ona zarar vermek istedim. Arkamdan gelen birkaç arkadaşıma işaret verip hızlıca üstüne atladım metal devin. Dişlerimi tüm hıncımla batırdım. Bu şey yumuşak olduğu kadar sertti de. Canımı yaktı. Arkadaşlarım da benimle aynı anda üstüne atlamış onu alt etmek istemişti. Olmadı. Daha çok karınca lazım. Evimde ölenler kadar çok… Olayın şokuyla ne yaptığımı, ne yapacağımı bilemez halde hissediyordum. Kulaklarımda dostlarımın sesi uğulduyordu. Tam o anda bir gürültü duydum. Ve sarsılmaya başladım. Başım mı dönüyordu yoksa koca yuvarlak ayak mı hareket ediyordu anlayamadan arkamdaki arkadaşımın yerle bir olmuş bedenini fark ettim. Sonra diğerini ve diğerini… Görüşüm bulanıklaşıyordu gitgide. En son gördüğüm şey ise bedenimden fışkıran kan ve beni alt üst eden koca, yuvarlak bir karaltıydı…
Yine gözümün önünde tüm hikayeyi resmederek okudum, çok güzel olmuş, kalemine sağlık 👏👏👏
Bu değerli yorum için çok teşekkür ederim. Başarabiliyorsam ne mutlu bana🙂❤️