Doğu Ekspresinde Cinayet Kitap İncelemesi
Doğu Ekspresi’nde Cinayet, Agatha Christie’nin 1933 yılında İstanbul Beyoğlu Pera Palas‘ta, orijinal ismi Murder on the Orient Express olan ve Orient Express’te işlenen gerçek bir cinayetten esinlenerek yazmış olduğu kitaptır. On Küçük Zenci adlı kitabından sonra en çok okunan kitabıdır.
Olaylar, trendeki yolculardan birinin öldürülmesiyle başlar. Trenden sorumlu kişi varış noktasına gelmeden olayın çözülmesini ister. Neyse ki en yakın ve en iyi arkadaşı meşhur dedektifimiz Hercule Poirot da trendedir. Poirot çok istemese de, arkadaşının katili bulma teklifini beyin antrenmanı olsun diye kabul eder. Katili bulmaya çalışır.
Poirot, yolcuları tek tek vagon restorana alır ve sorgular. Bunu yaparken ince zekasını kullanır. Tüm mimiklerden çıkarım ve varsayımlar yapar. Yeri geldiğinde bilimden ve psikolojiden yararlanır.
Christie, kitapta karakter analizlerini müthiş bir şekilde yapmış, olay örgüsünü o kadar olağanüstü işlemiş ki bu da katili bulmamızı iyice zorlaştırıyor. Katili “Tamam şimdi buldum.” diyorsunuz ama ne fayda. Doğu Ekspresi’nde Cinayet, ortalarından sonra daha da ateşleniyor ve merak dozu durmadan yükseliyor.
Doğu Ekspresi’nde Cinayet, kısım ve bölümlere ayrıldığı için okunması da kolay. Son anlarını bir solukta okudum diyebilirim. Bittiğinde ise arkama yaslanıp “Bu kadın bunu nasıl yazdı?” diye dakikalarca düşündüm. Hayatım boyunca okuduğum kitaplar arasında şimdiden ilk ikiye girdi.
Yazar hakkında bilgi:
İngiliz Agatha Christie dünyanın en tanınmış polisiye romanları yazarıdır. Eserleri 45 dile çevrilmiştir. Kutsal kitaplar (Kuran ve İncil) ile Shakespeare‘den sonra en çok satan yazar Agatha Christie’dir. Altmış yedi polisiye roman, on yedi hikaye kitabı, yirmi bir polisiye oyun yazmıştır.
Christie, 1971 yılında, İngiltere’nin en yüksek onur unvanı olan Britanya İmparatorluğu Kadın Komutanı unvanını almıştır.
Baş karakter hakkında bilgi:
Dedektif Hercule Poirot karakteri, Agatha Christie’nin otuz üç romanında ve elli dört kısa hikayesinde kullandığı çok ünlü Belçikalı bir karakterdir. Pos bıyığı, görece kısa boyu, aksanı, dilleri analiz yeteneği, düzen hastalığı, nezaketi, tutkusu onun karakteristik özelliklerindendir.
Not: Eğer Agatha Christie okumayı seviyorsanız veya başlamayı düşünüyorsanız şimdiden söyleyeyim, Ve Perde İndi kitabını en sona bırakın.
Filmi hakkında bilgi:
2017 yılında Türkiye’de gösterime giren filmde, kitaba neredeyse tamamen bağlı kalımışlar. Ancak trenin İstanbul’da daha fazla beklemesini ve İstanbul’un eski çekimlerini de görmek isterdim. Diğer taraftan tren en son İstanbul’dan çıkarken havadan güzel bir görüntü vermişler.
Filmde tek mekan çekimi işleri kolaylaştırmış. Ayrıca az da olsa trenin havadan çekimleri filmin dikkat çekici yerleriydi.
Baş karakter Hercule Poirot’yu, filmin ayrıca yönetmeni de olan Kenneth Branagh da fena oynamamış, ancak Johnny Depp’in canlandırmasını yeğlerdim. Hem yüzü hem de kısa boylu olması, “Ufak tefek adam” Poirot tanımına daha uygun olurdu.
Kitabın ayrıca 1974 yılında bir film uyarlaması daha bulunmakla beraber, 2017’deki filme nazaran dönemin getirdikleriyle daha puslu, daha teatral ve daha ciddi bir hava yaratılmış gözüküyor.
Bir Yorum