Bize biraz kendinden bahsedebilir misin? (eğitim hayatın, hobilerin, takip ettiğin konular vs)
Yeditepe Üniversitesi Reklam Tasarımı ve İletişimi bölümünden mezun oldum. Üniversitenin ilk yıllarında babamın mesleği gereği çok aşina olduğum profesyonel mutfağa girmeye karar verdim ve 4-5 ay kadar büyük zincir bir restoranın mutfağında aşçılık yaptım. Eğitim hayatımı part-time işlerde çalışarak tamamladım.
Biraz klişe ama spor yapmak, kitap okumak ve yemek yapmak en büyük hobilerim arasında yer alıyor. Mutfak benim için çok ayrı bir alan, orada hiç bir sınırım yok. Yemek yaparken her zaman hislerimi dinlerim o an hangi tatları birlikte duymak istiyorsam, yaptığım yemeği ona göre şekillendiriyorum.
İşim gereği güncel olmam gerekiyor. Bu yüzden gündemi sıkı bir şekilde takip ediyorum. Ama kitaplar benim için çok başkadır. Gitmek istediğim yerlere gidebilmemin en kolay yolu diyebilirim. Psikoloji, mitoloji ve kişisel gelişim kitapları okumayı çok severim. Okuyacağım kitapları kafamda sıralamayı ve buna göre ilerlemeyi garip bir şekilde çok seviyorum. Sırada bekleyen kitabım Zen ve Motorsiklet Bakım Sanatı hakkında çok güzel yorumlar okudum kesinlikle öneririm. Vakit buldukça zihnimi boşaltmama yardım edecek sporlar yapmaya çalışıyorum. Bu ara en çok keyif aldıklarım kürek ve yoga.
Günlük tempom çok yüksek olduğu için, denizde kürek çekerken veya yoga yaparken kendimi çok dingin ve yavaşlamış hissediyorum. Enerjimi yenileyebiliyorum.
İletişim sektörünü seçerken bilinçli miydin? Eğitim hayatında bu alana yöneldin ama hayal ettiklerin bunlar mıydı?
İletişim aslında tercih dönemine kadar aklımda hiç olmayan bir sektördü. Sektör ve bölümüm hakkındaki tüm düşüncelerim, okulun tanıtım günlerinde sohbet etme fırsatı bulduğum çok sevdiğim bir hocamın sözleriyle değişti. Serüvenim böyle başladı.
Sektöre ilk başladığımda kaygılarım vardı. Çünkü bu sektörde tam olarak nerede durmak istediğimi henüz bulamamıştım. Ta ki şu an çalıştığım yerdeki direktörümle tanışana kadar. Gerçekten yıllardır tarif edipte adını koyamadığım bir işte ve kişilerle çalışıyorum.
Hayal ettiğin iletişim dünyası ile şu an içinde bulunduğun arasında ne gibi farklar var?
Ben her zaman daha özgürce çalışabileceğim bir dünya hayal etmiştim. Ama iletişim dünyadında bazen markanızın size izin verdiği kadar yaratıcı olabiliyorsunuz.
Bir gün başka bir sektörde çalışmayı düşünüyor musun? Düşünüyorsan hangi sektör kararın var mı?
Bir gün bu sektörü bırakmaya karar verirsem, bilin ki ben çoook güzel bir restoran açmışımdır.
İletişim alanında çalışmak için olmazsa olmaz dediğin bir özellik var mı?
Dinleme yeteneği. Karşındaki dinlemek, ne istediğini anlamak ve buna yanıt verebilmek bence bu sektörde olmazsa olmaz.
Bugüne kadar en zorlandığın iş günü hangisiydi ve nelerle mücadele ettin?
Çok farklı alanlarda çalışma fırsatı bulduğum için bir çok zorlandığım deneyimim oldu. Ama beni en çok zorlayan üniversitedeyken bir giyim markasında yöneticilik yapıyordum. Ekibimden benden yaşça büyük ve benim pozisyonumu kabullenmek istemeyen organizasyona uymayan bir ekip üyesi vardı. Bu benim ilk zorlu savaşım oldu. İnsanlara ne kadar farklı yollarla ulaşabileceğimi ve neler yaptırabileceğimi onunla öğrenmiş oldum.
İletişimci olmanın günlük hayatını etkilediğini düşünüyor musun?
İletişimci olmak beni günlük hayatımda kesinlikle bir adım ileriye taşıdı. Çünkü baktığınızda iletişim hayatın her alanında var ve siz bu işi profesyonel olarak yapıyorsunuz.
İnsanları dinleme, anlama ve isteklerine yanıt verme, stratejik düşünme ve insan tanıma gibi bir çok yetkinliğe sahip oldum. Tabi mesleki deformasyonlar da yaşıyorum.
Gençlere bir tavsiyen var mı?
Sabah yataktan kalkmanıza neden olacak, sizi yaşama bağlayacak o şeyi mutlaka bulun.
