Bazen öyle bir susasım geliyor ki,
Dilimi döndürmeye mecalim kalmıyor hatta.
Bazen de öyle bir konuşasım geliyor ki,
Dilimin dönmediğini bile konuşasım, hiçbir şeyi atlamayasım.
Bazen öyle bir soldurasım geliyor ki yüzümü,
Mimik oynatmaya bile ferman kalmıyor hatta vücudumda.
Bazen de öyle bir gülesim, kahkaha atasım geliyor ki,
En komik olmayana bile gülüp, tüm jestlerimi sergileyesim.
Bazen öyle bir ağlayasım geliyor ki,
Tüm acılar ağlamayla son bulacakmış gibi.
Bazen de öyle bir silesim geliyor ki yaşlarını gözümün,
Bir daha hiç ağlamayacakmış gibi, bir daha hiçbir şey ağlatmayacakmış gibi.
Bazen öyle bir gidesim geliyor ki bu şehirden ve de her yerden,
Gittiğimde bir şeyler geçermiş, bütün izleri silinirmiş gibi sırtımdaki yüklerin.
Bazen de öyle bir kalasım geliyor ki,
Olduğum yere mıhlanasım,
Kalakalasım,
Kıpırdamayasım,
Susasım,
Gülmeyesim,
Ağlamayasım,
Koşmayasım,
Durmayasım…
Bazen öyle şeyler çekiyor ki içim,
Uzun bir seyahat gibi,
Gülmekten ağlatan olaylar ve,
Ağlatırken güldüren telaşlar gibi,
Seyrine doyulmayan göğe uçmak gibi,
Uzun soluklu bir uyku gibi.
Gibi, gibi, gibi ve gibileri.
Bazen öyle şeyler istiyorum ki,
Öyle uçarı,
Öyle yapılmayası,
Öyle olmayası.
Hatta, hata diye kabul edilesi belki.
bence bazen de yazasınız gelmeli, şimdiyi, geleceği ve anılarda yaşamış olan geçmişi. susutuğunuz zamanki sessiz çığlıkları duyabilecek ve hissedebilecek olan dostlar biriktirmeniz dileğiyle. kaleminize sağlık
Hepimiz için, inşaAllah. Yorumunuz için teşekkürler. 🍁