Mitolojinin Büyülü Dünyasında Yalnız Bir Tanrıça: Kirke
Kirke adında, tanrılar dünyasında varlığını sürdüren bir tanrıça… Bir nedenden ötürü ceza alır ve bir adaya gönderilir. Kirke, bu adada yalnızdır. Burada büyücülük yeteneklerini keşfeder. Adasına gelen gemiler vardır. Bu gemilerle gelen bir insandan çocuk yapar ve bu çocuk doğduktan sonra bazı olaylar gelişir.
Türü nedeniyle okuması zor bir kitap. Yazar neredeyse tamamını fantastik olarak tasarlayıp yazmış. Aslında keyifli, ama sindirmesi zor diyebilirim. Merak uyandırıcı diyemem ancak yazarın anlatım tarzı hoşuma gitti. Genç yazar Madeline Miller’ın 3. kitabı olan Kirke, tanrıların aşırılığı, kabalığı ve yalnızlığı üzerine kurgulanmış.
Mitoloji ve kitapta ele alınan temalar
Mitolojiye ilgi duyuyorsanız mutlaka okuyun. Olimposlular, Titanlar ve insanlar arasında geçen mükemmele yakın bir kurgu var. Olimposlular, Titanlardan ve insanlardan üstün; Titanlar insanlardan üstün. İnsanların tanrı olma çabaları, tanrıların tanrı olmaktan sıkılmış gibi yapmaları… Ama aynı zamanda her şeye güçleri yetmeleri… Tanrıların kendi aralarında eşsiz çekişmeleri, birbirlerine kurdukları üstünlükler, birbirleri üzerinde oynadıkları oyunlar, sinsice yapılmış planlar ve daha niceleri… Aslında tanrı sıfatı ile tüm insani özelliklere de sahipler.
Kurgu ve anlatım tarzı üzerine
Kurgu harika demiştik. Yazar, cümleleri ardı sıra birleştirmiş ve akıcılığı o kadar iyi sağlamış ki tebrik etmek gerekir. Konu ilerleyişi olarak hiçbir mantık hatası yok. Doğrusunu söylemek gerekirse cümleler bir sonrakine ben geliyorum diyor. Bu kadar mitolojik kavramın ve ismin arasında akıcılığı çok iyi sağlamış. Mitolojik kavramdan kastım aslında buradaki tanrı isimleri. Mesela Akhilleus (Büyük savaşçı, Aşil de denebilir), Nereus (Deniz tanrısı), Helios (Güneşi temsil eden antik Yunan tanrısı, Kirke’nin babası) gibi tanrı isimleri kitabın başında sizi bir boşluğa götürüyor. Eğer bu isimler size tanıdık gelmiyorsa kitapta ilerlemeniz de pek olası olmaz.
Kitabın sonuna eleştiri
Bana göre kitaptaki göze çarpan sıkıntı sonuydu. Kitapta baştan sona olan bir ilerleyiş vardı. Ancak bu kitabın sonu gelmese ve aynı minvalde yazılmaya devam edilseydi de yine yüzlerce sayfa okunabilirdi. Ama bir kitapta bir son olur; iyi ya da kötü… Burada son diye bir şey yoktu. Kitap baştan sona tek bir çizgi üzerinde ilerledi ve bitti.