Edebiyat

Kalemşor Geldi

Selam
Ben kusursuz kelam
Kırılmaz bu kalem
Yüksek burçlu çünkü kale’m

Gücümü alırım Hak’tan
Gözümü ayırmam doğruluktan
Önümü kesemez şakiler
Sözümü anlayamaz kalpsizler

Menfaati için uzak duran doğrudan
İşin sonunda vurulur boynundan
Mecbursan ayrılmakta doğrudan
Gaflettesin; kurtul hemen oradan

Hak ile batılı bilmez isen
Bitmez anlayamadığın çilen
Doğru ile yanlışı bilsen
Darda da olsan özgürsün fikren, ruhen ve kalben

(artık kalemi serbest bıraktım, çok darlıyor beni; bıktım)

Olmuş, yaşanmış, gerçekleşmiş olaylardan çıkardığım neticeleri; dar akıllar anlayamaz, hazmedemez, çekemez vecizelerimi.
Hem bilmiyor hem bilmediğini bilmiyor hem bilir zannediyor.
Arkamdan küfrediyor çünkü yüzüme karşı cesaret edemiyor.
Kafayı y’icem, nasıl bu kadar aptal oluyor. Bi’bilsem.
Çabamı çizsem, hasıl olur kıyasımukassem.
Amacı kin ise ya da amacının aracı kinse, bi’bilse; kimse giremez inime.
Tipime baktı dedi çocuk, ne olduğunu anlayamadan yırtıldı üzerindeki gocuk.
İlmine güvenirim Onun ışık tutar önüme zifiri hiçlikte, piçlikte ileri gidenleri dinledim sinmedi içime.
Nüktesiz yazamıyorum.
Denedim beceremiyorum.
Temelim izin vermiyor heceleyemiyorum.
Delerim geçerim feleğin geceleyin eleğiyim.
Eserim: ektiğimi içime çektiğim ve
Tek çeteyim(!)ben yeğenim gezerim gece neyleyim seni.

Dedi: alimin fikri neyse zikri odur
Dedim: alim zalim olmuş halim vahim
Dedi: Bak’im, azmin hâdim ve yazın safî, şimdilik kâfi, lütfen biraz sakin
Dedim: Peki

Ne ki bu sinsiliğinizin sebebi?
Yapar sinirimin götürü getirini
Lütfen biraz dürüst olun
Güven libas; şükür, lisanınız olsun.

İbretlik olay çok vicdanı olana
Kibritlik yapıyor bu beni, anlamayana
Şunu söyle ruhunu darlayana:
Bilader bak çok gezme sinir damarımda

Eğer aranı bozarsan Yaradanla
Hatırlatmak için kendini sana
Karşına çıkartır zalimi hırçın yasalarla
(sabredersen bunlara)
Zalim, yaksın bu dünyanı yakarsa
İntikamını alır Mâlik fazlaca

Üç sabrı omuzlan
Vurulsan da boynundan
Dönme asla yolundan
Gitme haksızlığı hak görenin ardından

Dese ki; Allah bir’dir
Amenna derim ve düşünürüm:
Dinin hangi faydasını nefsinin menfaatine feda ediyor?
Çünkü firavun bu her şeyi kendine hak görüyor
Çünkü süfyan bu herkesin aklını çeliyor

İnsanları ekmeksiz
Çocukları annesiz bırakıyor
Doğruyu söyleyeni hapse tıkıyor
Aklının yetişemediğinin kafasına sıkıyor

Hakkı görür kendinde gücünden dolayı
Yine, atar içeri hakkını arayıp soru soranı
Besler yanlışı görüp susanı
Sever garibana kan kusturanı

Cihan padişahı zanneder kendini, ama
Ziyan eder nefsi uğruna memleketi
Düstur edinmiş kendine dinsizlik felsefesini
Kabul ettiriyor umuma bu cehaleti

Sefahete sürükledi peşi sıra milleti
Gariban ne garibanlığını bildi
Zengin ne zenginliğini bildi
Hacılara hocalara unutturdu ilmi

İsmini yazdırdı iyi biriymiş gibi kitaplara, ama
Firavunca zulmediyor kendi halkına.
Karar veriyor isyancı şeytan adına.
Tek derdi; zarar gelmesin tahtıma.

Zannediyor ebediyim,
Bilmiyor edebi.
Sindiremiyor nefsi,
Afakî meseleyi.

Bu yazacaklarım biraz ince, hatta fazlaca nükte
Sebeplere neyin sebep olduğunu görmeyi bilene
Filozoflar sığdıramadı ciltlere
Hakikatı bilenin sığar kalbine

Mevcudiyetin düşüncelere bürünen isabetidir münasebetin
Güya senin zihnin alakadar zulmedenin adaletsizliğiyle
Hüda inayetiyle gelirken nefis ihanetiyle karşılıyor
Ücra köşelerinde kalbine iblis işliyor isyanı
Yerleştiriyor dimağına hakkı unutturan nisyanı
Köreltiyor o mükemmel kabiliyetini iptal ediyor vicdanı

Her satır bağlantılı birbiriyle ama sanki katır yükü gibi çok geliyor anlamayınca göze. Fazla büyütme gözünde, oku sadece yavaşça. Haddim değil sana akıl vermek, egonu bi’yana bırak bana kulak ver. Ben söyleyince doğru olmuyor. Sadece doğru olanı söylüyorum.

Kalemşor geldi. Alırım bi’hoşgeldin.
Ve Rahman Şirin bu lakabı haketti.
Şimdiden insî şeytanları def’etti.
Mezkur ifadedekiler çok dikkat etsin.

Rahman Şirin

Kendimi anlatmayı sevmem.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu