Muhayyel
Kapkara bin bir şavk içinde köpüren dalgalara atlamak vardı şimdi. Fazlaca coşkun bir his olurdu besbelli fakat bu soğuk ve ölüm demek aynı zamanda, iyice biliyorum. Daha önce denemedim ama biliyorum. Bazı şeyler böyledir tecrübe gerektirmez anlamanız için.
Oysa düşümde olsa korkmadan atlardım. Ancak tamamen emin olmam lazımdı evvela, bunun tatlı bir rüya olduğuna.
Limandaki kafenin yanında asırlık bir çınar var, bir yanı eğilmiş öteki yanına ankastre masa monte etmişler, bu sıcakta bir o ağacın altı gölge kalmış. Orada öylece durmuş birini bekliyorsun. Uzun kırmızı eteğinin uçları işlemeli ama modern bir havası var, üstündeki beyaz şeyin adını hep karıştırıyorum, böyle şeylerin adını nasıl aklında tutuyorsun ? Sırtında o çarpı işaretli Kaft çanta, neden bilmiyorum bu aralar herkeste ondan var. Ayağınla ritim tutmadığına göre yine geç kalmış lavuğun biri, ağzında o tatsız ince sigara, yerde iki de rujlusu var , eleman bayağı abartmış belli ki. Ya da bugünlerde çok sigara içiyorsun. Seninki de dert mi, sıkıntı mı, haz mı anlamıyorum. Tıpkı benimki gibi. Tabi benimki sensin, seninki sigara. Gelip yanına iki kelam edeyim diyorum önce. Sonra diyorum ki gideceğim de ne olacak. Beni farkedecek, ilkim şaşıracak, sonram hal hatır soracaksın, karşılıklı birkaç latifeli söz edeceğiz, hayat kaideleri, eh artık bitsin sohbet sözleri , karşılıklı gülümsemeler ve son. Dışarıdan bakıldığında sen kalacaksın, ben gideceğim, halbuki içten içe giden sen olacaksın. Gidip kalmanın umrunda olmaması elbet senin suçun değil, ne var ki benim de değil.
Ne yapayım o halde, gelip yanına bu boktan heriflerin hiçbirinden bi’ halt olmaz (yani lütfen olmasın), seni seviyorum mu demeliyim. Fazlaca coşkun bir his olurdu besbelli fakat bu soğuk ve ölüm demek aynı zamanda, iyice biliyorum. Daha önce denemedim ama biliyorum. Bazı şeyler böyledir tecrübe gerektirmez anlamanız için.
Oysa düşümde olsa korkmadan söylerdim. Ancak tamamen emin olmam lazımdı evvela, bunun tatlı bir rüya olduğuna.
Bir dahaki sefer beni fark ettiğinde, gelip yanıma söyle: sahici değil bu olanlar küçük, tatlı bir rüya.