DenemeEdebiyat

Koşarken Büyüdüm

Paslı kelimeler yığını çocukluğum.
Andıkça kanar gam yüklü öznem.
Vanilyalı evimizden bir parça yemek için,
Uzatırken yakmıştım elimi sobada.
O günden sonra ne yanık izi geçti,
Ne de sana olan yoksunluğum.

Sonra doldurup heybemi çok bilmiş gibi.
Uçurtmalar yaptım karnelerden.
Bilyeler topladım, hayaller sakladım.
Derken bir kerpiç duvar gibi,
Yıkılınca üstüme ateş karası haziran,
Koştum, koştum…
Kustum sonra solgun gölgeme.
Babamın yirmi yıllık mezarına,
Yağmurlu bir gecede koşarken büyüdüm.

Büyüdüm de tenhalaştı sırça köşküm.
Sıvası döküldü, kireci islendi o evin.
Belki kanayan bir dizim olmadı hiç,
Ama kabuk bağlamamış bir yara gibi,
Sızlayıp durdun can pervazımda.

Kızarmış ay sarısı kehribar tespihin,
Koyun derisinden yapma tüylü seccaden,
Ki bir tek O’na eğilirken giyerdin takkeni,
Kim bilir geçmişin hangi derin sularında,
Kaybettim.
Ben kaybederken büyüdüm baba.

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu