Irene’ye Mektup

Sevgili Irene,
Nasılsın? Umarım iyisindir. Görüşmeyeli uzun zaman oldu. Hayatlarımız farklı güzergâhlarda ilerlemeye devam ediyor. Ama yine de anılarımız sayesinde hep yanındaymışsın, hala bana destek oluyormuşsun gibi hissediyorum. Doğrusunu söylemek gerekirse seni çok özledim. Şu an burada günlük güneşlik bir bahar havası var. Doğa, yavaş yavaş canlanmaya devam ediyor. Ben de bir ağacın gövdesine yaslanmış kitap okuyordum. Bana yoldaşlık eden bir kedi yavrusu da var. Görsen ne kadar çok seversin. Çok şirin ve tüyleri yumuşacık. Böyle güzel vakit geçirirken doğum gününün yaklaştığını düşündüm, içimi tatlı bir heyecan kapladı ve bu mektubu yazmak istedim.
İnsan, bir tren gibidir Irene. O tren, her bir istasyonda durduğunda kimi yolcular iner kimileri ise biner. Binen yolcuların belli bir istasyona kadar trende kalması gerekir. Vakti zamanı geldiğinde ise trenden inmek zorunda kalır. Trene binen her bir yolcunun o trene kattığı bir şey vardır. Öğreteceğini öğretir ve sessizce ayrılır trenden. Tren ise molalar verse de daima yoluna devam etmelidir. Birbirinden çeşitli yolcular hala binmektedir. Çünkü yolculuk hala devam etmektedir. Ne o trenin son istasyonunu tren bilir ne de yolcular o trende ne kadar zaman geçireceğini.
Ben seni tanıdığıma, senin gibi bir insanının hayatta olduğuna ve seninle bu hayatta karşılaştığıma gerçekten çok memnunum. Sen hayatta olsan bile seni hiç tanımayabilirdim. Ama tanıdığıma göre demek ki ben de senin yolcularından biriyim. Belki bir gün bir istasyonunda inip gideceğim ama sen yine de yoluna devam edeceksin her trenin yaptığı gibi. Yapması gerektiği gibi… Sana demem o ki ne olursa olsun yüzünde tebessümler eksik olmasın. Zira onlar sana çok yakışıyor. Farklı insanları tanımaya devam et, her insan farklı bir pencere açıyor ve böylece mucizevi mevsimler ortaya çıkıyor. Dostların… Zamanın kıymetini bilen, seni sen olduğun için seven, seni önemseyen dostların hayatında hep olsun. İnsanlar için en önemli hediyelerden biri budur. Dinleyen bir dost… İnsanın hayatında mutlaka onu dinleyen birisi olmalı. Olmalı ki o insan her yükün altından bir dostun desteği ve sıcaklığı ile kalkabilmeli. İnsan tabi ki kaldırabileceğinden daha fazla yükü yüklenmez. Bu yüzden ne kadar yük taşıdıysan, o yüklerin altından nasıl kalkabildiysen en çok da kendine teşekkür et. Bu zor, sivri dikenlerle kaplı uzun hayat yolculuğunda bu zamana kadar dayanabildiklerin için kendine teşekkür et. Sahip olduğun değerli insanlar hep senin en iyi yoldaşın olsun. Kim bilebilir ki hangi yolcunun son durağa kadar gidebileceğini?.. Treninden inen insanlara da teşekkür et. Kimileri seni kırsa, sende kötü hatıralar bıraksa bile onlar şu anki benliğini oluşturdu. Sorunlar karşısında nasıl tepki vermen gerektiğini öğreterek sana güç kattı. Bir şey sana iyi gelmiyorsa, onun sana zarar verdiğini ya da iyi gelmediğini hissediyorsan sakince düşünmeni ve bu konuda çözüm üretmeni öneririm. Onun sana kendine kazandırdığı farkındalıkları kendine sakla ve ruhuna iyi gelmeyenleri silip at. Böylece yoluna devam edebilirsin. Yeni bir günlüğe başlarken bembeyaz ilk sayfayı açmak gibi…
Ne olursa olsun merhamet ve huzur sana sırtını dönmesin. Hayallerin, umutların, azmin, iraden ve en önemlisi de sevdiklerin seni yarı yolda bırakmasın. Umarım hayatında güneşli günlerin çok olur ve parıl parıl parlamaya devam edersin. Umarım herkesin gönlünü hoş tutan o sıcacık kalbinle yaşamaya devam edebilirsin. Hayatında ne zaman zorlarsan ya da kendini kötü hissetsen bu mektubun seni motive etmesini isterim. Beni hep ileriye taşıdın ve beni iyi hissettirdin. Senin için de her şeyin yolunda olmasını isterim. Dileklerim ve gönlüm daima seninle…
Sevgilerimle …
Sophia