
Ve sen umut başlığınla,
Gecenin üzerine güneş gibi çökerdin.
Ezgilerin karışırdı,
Yağmur sesiyle.
Geceye ve güne…
Korkarak geçerdik kapı önlerinden.
Zamanın yükünü görmek değildi niyetimiz.
Yürürdük gün boyu,
Yürürdük.
Sokaklardı evimiz.
Bir zarif şiir ellerimizde,
Ay ufukta görünene kadar,
Yürürdük…
Bir amaca doğru,
Belki de bir yamaca…
Yolun nereye götürdüğünü bilmeden,
Önümüzü görmeden,
Şiirle gülerek ve ağlayarak
En çok da anlayarak…
Yürümeye başlardık,
Emre hazır komutan gibi
Sen umut başlığını gösterince…
(Bu şiiri neden yazdığımı bilmiyorum ve eminim o da beni tanımıyor.)
Sen hep yaz azizim
Emeğine sağlık çok güzel olmus. 💙
Amaca yürümek mi daha zor yamaca yürümek mi
Amaca yürümek dikenli yollardan koşarcasına geçmek aslında. Daha zor gelir belki ama amaca ulaşıldığında yamaca ulaştığın zaman alacağın keyiften daha fazla ve farklısını alacağını düşününce yamaca ulaşmak daha zor görünüyor. 😉
Agabbbb platoniklik çok boktan ;(( üzüldüm
En alttaki küçük not için söylediysen bunu platoniklik değil aslında. “Ve eminim o da beni tanımıyor.” derken şiiri kastediyorum çünkü. 🙂