Hangi Issız?

bak tanrı bile gizliyor beni kendinden,
gündüzleri yaşamıyor, geceleri hep aklımdasın…
kaçamayan renkleri gibi dünyamın,
hep bir sokak ötede ıssız bir karanlıksın.
yapma ne olur…
hangi kimsesizliğin çocuğunu ektin arka bahçelerime,
içlerinde koşan çocuklar bile tökezler artık,
hangi salıncak kaybolur mavisinde kadınlığın?
ne olur diyorum, yapma!
sahi ne olurlardan beni mahrum bırakma.
ilmek ilmek işlenen bir kumaş gibi karanlığın,
arada bir gördüğüm gün yüzünü, sularından içmiş hali var yıldızların
sen ki bir yarım ay, bir şuur hali yalnızlığın
bir saçının telinde yürümek kadar hayatım
ne iz, bu izan
ulaşmak sana,
uzanmış güneşin çırılçıplak kırmızısı kadar sıcak,
güneş ki ateşinden gözlerinin, kendini bırakacak
uzanmak sana bir başka çağ kadar uzak ve milyon kadar sayısız
ben ki bir yirmibeşiyim içinde yeniden doğmuş
bu ne iz, ne bu izan,
hangi karanlık gözlerin? hangi karanlık ellerine kavuşan?