Yalnızlığını paylaştıkça yalnızlaşır bazıları. Ne gariptir ki insan en çok kendine küser. İşte böyle kendine küsenler her yenik düştüğünde gömülür içine. Durmadan cevabını bildiği sorular sorar kendine. Bitmek bilmeyen bu cevabını aslında kendisinin de bildiği sorular yorsa da kalbini susturamaz içindekini bu yarılanmayan yollarda uzamayan da ve asla.
Canımı acıtanlara gülüp geçtiğimden beri ve açılan yaralara çiçekler ekmeyi öğrendiğimden beri biraz daha hırçınım. Bilmiyorum insan içindekileri bağıra bağıra söylemek yerine neden susar? Anlaşılamayacağı için midir ”neyse” diyişi. İnsan nasıl kendine bu kadar düşman olur? Nasıl tahammül edemez kendi sesine? Çok susturulduğu için mi?
Gerçekten affetmek mümkün mü? Yoksa sadece sineye mi çekiyoruz? Bundan mıdır geçmişin aslında hiç geçmeyişi? Ne derin sevdim seni. Ne çok kalbime dokunup işledin içime. Nasıl anlatılırsın hiç bilemedim inan ki. Belki de bundandır seni sır gibi saklayışım.