
Bir çocuğun ellerinden dünyaya açılır kapılar. Çocukla anneyi anlarsın. Şefkatini, içtenliğini; el değmemişliğini, masumluğunu… Dünyanın tamamen iyi bir yer olduğuna -bile- inanırsın mesela. Anne kadar saf ve berrak olduğuna inanırsın dünyanın. Bir çocuğun ellerinden açılır kalp kapıları. Bakışlarındaki içtenlikle umuda dönüşür her şey. İlmek ilmek örülür sonra. Bir annenin masumiyetini, bir çocuğun bakışlarında bulursun. Annenin göğsüne elini koyduğun zamanki hissi bulursun. Orada ”huzurun her dildeki sesini kulaklarından kalbine hapsetmek” istersin. O ses ki dünya olur, orada kalır. Ora ”anne” olur. Anne orada kalır. Dünyansa anne olur.
Bir çocuğun masumluğunda anne sözcüğü can bulur. Ellerinde, annelik yeşerirken annede en güvenli yer can bulur. Annenin şefkatinde bir çocuk filizlenirken çocuk anneyi yeşertir. Annenin sıcak ikliminde bir çocuk çiçek açar. Çocuğun ellerinden anne can bulur.