
20 Haziran 2021 Pazar, günün anlam ve önemine binaen yazıyorum;
Günlerden babalar günü..
Herkeste bir telaş, oysa sosyal medyaya bakmamak için direniyorum ama dayanamayıp bakıyorum sonra ‘’Sızlamayan her organ, hele de burun direği bayramdır’’ cümlesini hatırlıyorum. Acaba nasıl bayram, nasıl bir şükür sebebi olduğunun farkında mıydım değildim, değildik muhtemelen.
Bu yüzden yazıyorum belki şöyle bir sesli okuyayım ki kulaklarım benliğimde duysun.. Bilmem kaç yıllık şımarıklığımı bir avuç toprağa bıraktığımdan beri belki de bu kadar mutsuzum.
Düşünemiyor insan ‘’hiçbir uçağın menzilinin oraya yetişemeyeceğini’’, her gün saydığın halının desenlerini bile özleyebileceğini, annenin artık tek anne olmayacağını bundan sonra ki hayatında biraz da baba olarak yaşayabileceğini..
‘’Senden sonra çok şey öğrendim. Yeni insanlar tanıdım, yeni yollar, yolculuklar yaptım. Ölmeden önce listelerimi attım. Senin kitaplarının yanı sıra yeni kitaplara keşif yolculuklarım oldu. Bu yüzden kitapların bana emanet. Öğrendiğim çiçek adlarına yenilerini ekledim. En çok menekşeleri, petunyaları , begonvilleri, kelebekleri, kuşları sevdim. Ve seni çok özledim. Kendi yolumda yürürken hiç unutmadım o cümleyi; Kin büyütmedim kalbimde..’’ İşte bu yüzden hiç kimse senin beni sevdiğin kadar sevmeyecek beni..
Sahi anne babalar ölümsüz olsaydı olmaz mıydı?
Özlem’le…