Akşam oldu. Kediler; yavrusuna kuyruğunu sallayarak, masallar anlatıyor. Zerre silsileleri Yüreğime soranlar, Az acıtıyor, zannediyorlar. Yarınlarımı... Özünde herkes iyidir Deniz misali, Derinlere inebilirsen. Çiçeklere su verdim Safsata bir totem Belki bugünüm daha güzel geçer diye... Lakin Ağlarken, gözyaşlarım; Kendi mecrasında akıp gidiyor öylece... Sahi olan, anne sevgisi mi? Evlat sevgisi mi? Yoksa kardeş sevgisi mi? Belki tarih adımı yazacak, Hassas kalpli insanlar anlayacaktı beni bir tek Ziyanı yok. Yalnızlığa açtım gönlümü. Kalabalıklardan görünmeden geçen, Gün batımında çıkan silüetimle Adımlarımla gölgeliyorum basamakları... Yazılarım... Bir ışıldak, bir karanlık... Köhne kayalardan ziyade, fikirlerdi kara olan. Körlük; ne beyaz ışık, ne karanlıktı. Körlük; gözünle görüp, aklınla yok saymandı. Gök gürültüsünün, Rüzgarın hışımının, bir anlamı olmalı... Bir uğultu mu? Yoksa, Bir insanın haykırışları mı? Zifiri karanlık... Sessiz bir hiddet, Yüzümde karış karış hüzün çizgileri... Buğulu bir pencere Tıpkı yüreğim gibi.
Bu şiir için puanım 8.