EdebiyatŞiir

Hüzün Sarar Çehremi

Akşam oldu.
Kediler; yavrusuna kuyruğunu sallayarak, masallar anlatıyor.

Zerre silsileleri
Yüreğime soranlar,
Az acıtıyor, zannediyorlar.
Yarınlarımı...

Özünde herkes iyidir
Deniz misali,
Derinlere inebilirsen.

Çiçeklere su verdim
Safsata bir totem
Belki bugünüm daha güzel geçer diye...
Lakin
Ağlarken, gözyaşlarım;
Kendi mecrasında akıp gidiyor öylece...

Sahi olan, anne sevgisi mi?
Evlat sevgisi mi?
Yoksa kardeş sevgisi mi?

Belki tarih adımı yazacak,
Hassas kalpli insanlar anlayacaktı beni bir tek
Ziyanı yok. 

Yalnızlığa açtım gönlümü.
Kalabalıklardan görünmeden geçen,
Gün batımında çıkan silüetimle 
Adımlarımla gölgeliyorum basamakları...

Yazılarım...
Bir ışıldak, bir karanlık...
Köhne kayalardan ziyade, fikirlerdi kara olan.

Körlük; ne beyaz ışık, ne karanlıktı.
Körlük; gözünle görüp, aklınla yok saymandı.

Gök gürültüsünün,
Rüzgarın hışımının, bir anlamı olmalı...
Bir uğultu mu? 
Yoksa, Bir insanın haykırışları mı?

Zifiri karanlık...
Sessiz bir hiddet,
Yüzümde karış karış hüzün çizgileri...
Buğulu bir pencere
Tıpkı yüreğim gibi.

Demet Buket Gayuk

be yourself 🙂

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu