EdebiyatŞiir

Fosil Ruh, Asil Aşk

Kabuklarımı kırmanın zamanı gelmedi mi artık?
Bir gün içinde on defa kendime bunu dedim.
On gün içinde bir defa ağladım
Ama on yıllık aktı göz yaşlarım.
Kalbim o kadar doğru yerlerden kırılmış ki
O yüzden böylesine sağlam kabuklarım.
Kıramadım.
Kıramadım kalbimi kırdıkları kadar basit değildi
On asra değen bir fosil gibi kabuklarım.


Şimdi gidiversem
Malûm, yol hâli;
Ardımda kendim gibi yetişmiş bir kız çocuğu olmayacak
Satırlar benle birlikte toprak…
Hallederiz
Hallederiz
Yan mezardaki çiçekleri yolarak…


Sesini özlediğim zamanlarda
Sesini duyduğum anda
Daha çok özlüyorum.
Biri konuştuğu zaman hakkımda
Olur olmadık bir çınlama yerleşiyor kulaklarıma.
Özellikle akşamları
Kağıdı ve kalemi özlüyorum
Özellikle akşamları parmaklarımı mumla yakıyorum
özelliksizakşamlarınyasınıtutuyorum.
Hiç anısı olmayan insanlara sesleniyorum
Anılar acılarla takas edilir.
Şimdi gidiversem
Eh, malum yol hali
Ardımda bıraktığım bir sayfam olmayacak.
Özellikle akşamları
Durup durup buna yanıyorum
Yanan bir muma daha çok benziyorum her saat başı.
Aslında ben her saat başı
Sesini özlüyorum.

Kendimi aşmanın zamanı gelmedi mi artık?
Bir gün içinde on defa kendime bunu dedim.
Bir gün içinde on defa seninle dinlediğimiz o şarkıyı dinledim.
On gün içinde bir defa şarkı söyledim.
Sanırdın ki bir asırlıktı sesim.
Surlarım öyle sağlam çekilmişti ki
Aşmayı denedim, beceremedim…

Selin’S

https://selinsivari.blogspot.com/2018/12/fosil-ruh-asil-ask.html

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu