Gökyüzü tırmalarken kuşun kanatlarını,
Sevgiye dolaştı,
Düşe baktıklarını,
Gördü.
Şiir mısralarında yanarken kış,
Uçurma peşinde koşardı.*
Dağları aşmak kolaydı,
Ateşten gömlek giyilmiş,
Güneşi içmeye gidiyordu.**
Küçük inançlara,
Büyük büyülerle bağlanmış.
Tutsak, hiç bu kadar özgür hissetmedi.
Özgürün aklına bir kelebek,
Delinin aklına bir akıl,
Şairin aklına şiir,
Belki hiç, belki çok.
Kayıp kimlikler sokağında bir çocuk,
Unutulmuş ölülere bir hatır.
Kayıp kimlikler sokağında bir anı,
Uyutulmuş dirilere bir kahır.
Kayıp kimlikler sokağında bir yasak.
Artık, dedi.
Artık yaşamak kavgası,
Artık özgürlük düşü,
Artık kimin kimsesi,
Artık neden sonuç,
Artık dedi.
Artık sor sorulacak olanı,
Aç kafesini kuşların,
Ol kimsenin kimsesi,
Artık neden sonuç yok.
Eski bir hikaye var,
Anlatmaya dair, göz dolduran.
Es, dünya kafesinden kurtul,
Ki, efendisi ol dünyanın.
Bir deli söylemiş..
- En çok çocuklar sever uçutmayı, en çok deliler.
** Nazım Hikmet bile içmişti güneşi, ben neden içmeyeyim…
Sonu çok güzel bağlanmış. Başarılı olmuş👏🏻😊