Sen, iklim köşelerinde bir savaşsın
Yosun tutmuş kadınlığın
Ve dökülen yapraklarınla altın sarısı
Bembeyaz bir bayrak gibi açılan yalnızlığa
İlelebet vurulan, şimşekler gönlünde
Sen dillerin ucunda dolanan,
Yorgun sevda!
Dönülen bir akşamüstü kırmızısı senin memleketin.
Çocukların, sere serpe koşuşturur intiharlara
Ve ellerin, bir fırtına gibi çöker sokaklarına
Sokaklar, çıkmaz!
Üşüyen kokun mahallerinde
Sokaklar boyu çatışan askerler
Ve bir çocuk, kucağında ekmekle
Bulut gözlerinden düşen bir damla sanki
Ve sen!
Açılan bir ümitsin kar beyaz
Sen, iklim köşelerinde bir savaşsın
Karış karış gezdiğim kıtalar,
Beyaz bir çarşaf gibi serilen döşeklere
Isınan gece ve yosun tutmuş kadınlığın
Yağan yağmurlar, dudaklarımdan aşırı
Ve dikilen ceviz ağaçları, şu körpe gönlünün
Bir kafes gibi sarmalar başımı
Çekemem senden geriye!