
Sen iki ayrı dağdan akan
İki ayrı sel
Kat kat büyüyen çocukluğumun
Hırslı heyelanı
Sen ki bir gençliksin
Geç kalınmış
Öldür beni!
Isır etimin tatlı yerinden
Gözükmez aynalarda, içerdeki yürek
Sen ki bir gölge
Çatlayan yerinde
Sen, iki ayrı yoldan
Tek bir sokak benim çıktığım
Kaldırım köşelerinde tebeşir tozu
Belki birisinde
Kurduğum taş yuva
Sen ki bir mezar
İçine kurulduğum
Kurtar beni!
Ve doğur beni kendinle
Düşmesin yapraklar gözlerinin önünden
Hiç, tatmasın çocuklar tatlı meyveleri
Dursun zaman ebediyetinde
Sen ki bir sonbahar,
Benim kışıma.