EdebiyatŞiir

100 yıl

Sevgilim;

Bu şiiri sana 100 yıl önceden yazıyorum.

100 yıl alacak çünkü gelişin biliyor fakat üzülmüyorum.

Yokluğunu dolduruyorum.

Bazen bir kitapla bazen bir şiirle.

Şarkılar dinliyor dans ediyorum.

Küçük çocuksu oyunlar kuruyorum,

Hiçbirini hayata geçirmiyorum.

Tehlikeli oyunlar oynamak istiyorum bazen.

Uçurum kenarlarına gitmek,

Hayatın anlamını düşünmek gibi.

Korkma hiçbirini yapmıyorum.

Yalnızca gökyüzünü seyrediyorum.

Bazı yorgun zamanlarda

Yalnızlığımı dizginlesin diye

Bulutları içiyorum.

Sessizliği örtüyorum üstüme gece olunca.

Her şey son bulunca,

Bir günün ardı oluyorum.

Uyku tutmayınca,

Kalkıyorum bir şiir demliyorum.

Gündüz düşlerini tekmeliyorum.

Mutlu şiir yoktur sanıyorum.

Umuttan söz etmiyorum.

Gemilerimi ay ışığında yüzdürüyorum.

Yıldız ağlarına takılıyor balıklarım önemsemiyorum,

Pullarından yeni yıldızlar doğar nasıl olsa biliyorum.

Bu mısraları sana 100 yıl önceden yazıyorum.

Geldiğinde 100 yıl büyümüş olacağım biliyorum.

Hayatın fırınında yavaş yavaş pişiyorum,

Yanmadan çıkacak mıyım bilmiyorum.

Belki biraz korkuyorum,

Korkularımı puslu yıldızlara anlatmıyorum.

Işıkları sönmesin diye açık bırakıyorum.

Üstüme geceyi örtüyorum,

Yine de uyuyamıyorum.

İşte sana böyle bir geceden,

100yıl önceden sesleniyorum.

Geldiğinde kim olurum bilmiyorum,

Değişeceğim elzem.

Mutlak bir birlikteliğimiz olsun diye

Hayatın ununda eleneceğim.

Seni üzmemek için kendimden gideceğim…

İrem Çavdar

üç kere üç dokuz eder bilirsin birin karesi birdir kare kökü de bilirsin "mutlu aşk yoktur" bilirsin

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu