Bir karanlığın mahkumiyetinde
Yüreğime tesir eden özlemin ve eşsiz hayalinle
Kelimesiz ve anlamsız geçen bir zaman uçurumunda
Seni hatırlayarak, tarifsiz gülüşün zihnimde yankılanarak
Gecenin bir yarısı düşüyorum
Bilmediğim bir bilinmeyene, ruhsuz çıkmaz sokaklara.
Zaman durmuş sanki, bir adım ötesi sis ile kaplı
Sessiz bekleyiş ağır bir havayı solumuş gibi
Anlamlandıramadığımız duygular gönlümüzü teskin ediyor
Kaybolduğum gözlerini bulmak zor artık
Keder çoktan alev almış yüreğimizde
Sıradan geçen günler özensiz bir tavra bürünmüş gibi
Bir loşluğun çehresinde arıyorum seni.
Adımlarımı ne kadar sıklaştırsam da yollar ardınca uzuyor
Attığım her adımda sensiz bir sitem yokluyor sürekli yüreğimi
Her çile bir mutluluğun dermanı, bağlılığın özü
Kendimi muhakeme ediyormuşçasına düşünüyorum
Seni beklediğim, tükettiğim yollar üzerime geliyor
Hissediyorum varlığını, anımsıyorum seni.
Her şarkının sesinde canlanıyor zihnimde hatıralar
Seni düşünmek ferahlık veriyor yüreğime
Karşımda seni görürmüşçesine dertleşiyorum anılarımızla
Haykıramadığımız duygular bir zindana atılmış gibi
Alışmaya çalışıyorum yokluğuna, unutamıyorum seni.
Sevdam ! Bu sessizliğin sonu ne zaman bitecek?
Ardı görünmeyen duvarlar mı var önümüzde bizi çaresiz bırakan
Günler bitmek bilmedi seni düşünmekten
Yıllar geçtikçe özlemin heyecanı tükendi
Yağmurlu bir havanın güzelliğinde düşlemeye çalıştım seni.
Bir otobüse binip terk etmek istiyorum bu şehri
Ama yapamıyorum
Geride bıraktığım yollar sızlanıyor yüreğimde
Gücüm, kuvvetim kalmamış gibi bağlıyorsun beni bu şehre
Özlem, sessiz bir uykuya dalmış sanki
Bırakamıyorum anıları, duyamıyorum sesini.
Söylenecek söz kalmadı artık
Geçmişimiz bir enkazın altında can çekişiyor gibi
Nerede olduğunu bile bilmiyorum
Temennim odur ki
Geleceğin umutla sürüp gitsin kaderin çizgisinde
Belki bir gün yine denk geliriz
Bir sokağın köşebaşında beklerim seni.