Dizlerini karnını çekmiş.
Oturmuş bir çocuk
Bu ıssız adada.
Dalgalara dalmış gözleri,
Düşündükçe seni anmış.
“Bir balık olsam” demiş.
“Onun gözlerinde yaşardım”
“Ah bir kaybolsam” demiş.
Yüzme bilmezmiş.
Oturmuş bir taşa,
Yosunları izlemiş.
Berrak sulardan korkmazmış,
Senin kalbin gibi sanmış.
Korkmadan usulca ayaklarını sokmuş,
Su biraz soğukmuş.
Ama durdukça alışmış.
Bir insan başka bir insana da
Ancak böyle alışırmış.
Yüreğindeki buzları
Çözebilirim sanırmış.
Balıkları izlemiş.
Kendini içine gizlemiş.
Çözemeyince buzları
Oradan uzaklaşmış.
Bu ıssız adaya böyle ulaşmış.
Su balıkların eviymiş.
Annesi öyle anlatmış çocuğa.
Bir kalbur zaman masalında.
Bir insan da başka bir insanın
Evi olabilirmiş.
Onu göğüs kafesine
Saklayabilirmiş.
Hep orda yaşarım sanmış,
Kendine dair ne varsa
Oraya sığdırmış.
Kendini orada bırakıp
Bu ıssız adaya gelmiş.
Kendinden vazgeçermiş.
19 yaşındaymış çocuk,
Daha yolun başındaymış
Pek çokları için.
Ona sorsanız
Bundan öteye hayat yokmuş.
Beklemekten usanmıyormuş.
okuduğum lirik kaliteye sahip en güzel hikayesel (her ne demekse artık) metindi, kaleminize sağlık