Edebiyat

Suzan

Bir insan kaybolduğunu fark ettiği an durmalı mı yoksa yürümeye devam mı etmeli? Evet, size soruyorum, hiç mi kaybolmadınız?

Hiç mi inandığınız bir şey uğruna kocaman yol gidip inandığınız yerden kırılmadınız ve oracıkta öylece kalmadınız. Kaybolmak sadece fiziken mi olur? İnsan düşüncelerde de kaybolur, kurduğu ilişkilerde de. İnandığı düşlerde de kaybolur, sevildiği kalplerde de.

İnsan yolu kaçırır kaybolur, insan yoldan çıkar kaybolur. Kısaca her insan en az bir kez kaybolur ve sonra kendini bulur.

Ben Suzan

Kendini bulmak üzere olan sayısız insandan biriyim. Bulmak üzereyim çünkü iyiyim, bulmak üzereyim çünkü hep yoldayım. Yoldan çıkmayı düşünmek bile istemiyorum. çünkü yoldan çıktığım an ne ben ne bir başkası, kimse bulamaz beni. Ve sokaklarda gördüğümüz o uçuşan poşetlerden biri olarak geçerim önünüzden.

Belki rüzgârla biraz hareketlenmiş ama kendi benliğini kaybetmiş ve sağa sola savrulan o poşet olurum. Belki bi taşa takılmış uçmaya çalışan fakat sadece olduğu yerde hafif hafif dalgalanan her sert rüzgârda kurtulacağına inanan ama asla o taştan kurtulamayan o poşet… Böyle olmak ister miydiniz gerçekten?

Varacağımız yeri bilmeden bir yerlere savrulmak… Bizi terk edip gidenin ardından kendimizi harap edip eksik kalmak. Takıldığımız ilk engelde hayatın sonu gibi davranmak, o engeli aşmak için harekete geçmek yerine onu kabullenip oturmak. Bu mu istediğimiz, benim artık asla! Hayalleri uğruna çabalayan hata yapsa da telafisini arayan… Çok seven ama asla kendinden ödün vermeyen ve önce kendini sevebilen. Merkezine bir başkasını değil de kendini alabilen. Bazen kendimi rüzgâra verip savrulsam da gün sonu kendini bulabilen olacağım ben. İnsanların işini kolaylaştırıp onlara yardım edip evlerine vardıklarında bir köşeye tıkıştırıp ihtiyacı olana kadar unuttukları veya attıkları değil.

İnandığım yerden kırıldım, evet ve inandığım yerden onaracağım kendimi.

Bir başkasını çok severken kendimi yok etmeyeceğim, kendi değerimi kaybetmeyeceğim. Bu yüzden diyorum kendimi bulmak üzereyim diye. Çünkü ne olduğumu bilmiyor olsam da ne olmadığımı biliyorum. Korkak değilim mesela artık. Yorgun olabilirim, evet ama güçsüz değilim. Dargın olabilirim ama dağınık değilim. Düşmüş olabilirim ama yerde değilim. Siz de ne olduğunuzu kim olduğunuzu tam olarak bilmiyor olsanız bile ne olmadığınızı kendinize söyleyin. Söyleyin ki kendinizi bulun.

Kendini bulamamış her insan biraz poşettir.

Kendini bulamamış her insan savrulmaya, kullanılmaya mahkûmdur ve kendini bulamamış her insan mutsuzdur. Kendinize inancınız yoksa bile kalkın ayağa, gücünüz yoksa silkelenin hayalleriniz yoksa kurun. Yıkıldıysa tekrar inşa edin ve bulun kendinizi. Çünkü yarını yaşayacağımızın bile bir garantisi olmayan bu hayatta, bugünü mutsuz, kırgın ve özleyerek geçirmek yaptığımız en büyük hata. Bulun kendinizi ve dönün hayata.

Übeyda Nur Karadağ

Yazar/ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi 3.sınıf öğrencisi

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu