Edebiyat

Kendine Dönüş

Yıllarca verilmiş aradan sonra tekrar dönüyorum yazmaya. İçim kıpır kıpır ve başlangıç yazısı için oturdum masamın başına. Bundan sonraki hedefim ise haftalık yazmak. Konsept belirlememekle birlikte ruh halime göre şekillenecek bir yolculuğa çıkıyorum diyelim, bıraktığım yerden… Arayı epey uzattığım için biraz mahçup bir o kadar hevesliyim ve bu heves beni heyecanlandırıyor. “Eski ben miyim peki ?” diye düşünüyorum. İlk yazımı okudum. Evet benden izler var ama bir o kadar ben değil gibi, biraz büyümüş, oldukça kırılmış, olgunlaşmış ama yenilmemiş bir yeni ben var karşınızda. Yol nereye götürür bizi bilemem ama yolun çiçekli olacağına inancım yüksek bu sefer. İçim umut dolu. Sanat, felsefe, edebiyat, müzik, film, yaşam konuşmak istiyorum. Bu geçen senelerde içimde çok şey biriktirdim ve onları sizinle paylaşmak istiyorum tüm samimiyetimle.

Peki bende neler değişti? Daha çok sessizim artık. Daha çok dinliyorum karşımdakini. Daha çok okuyor, daha az uyuyorum. Açık iletişime daha çok önem veriyorum mesela. Tüm sorunların iletişimsizlikten kaynaklandığını düşünüyorum çünkü. Anlaşılabilir olmak her şeyden önde geliyor benim için. Ne kadar süslersen süsle hayat içinde bu geçerli… Karşındakinin anladığı kadarsın ve o kadar yer kaplıyorsun dünyada. Bu dediğim karşındakine göre şekil almaktan daha çok indirgemek yada yükseltebilmekte aslında. Tabiki isyankar yönüm bu yönümüde eleştirmekten geri kalmıyor. Beni kimsenin anlamasına gerek yok diyor… Ama sanırım büyümek biraz da balansı yakalamaktan geçiyor.

Her şeyin çok güzel olacağına inancım yüksek yazıyorum bu satırları,

Sevgiyle Kalın…

Burciko

Yaşamanın ne olduğunu anlamaya çalışarak, yaşamaya çalışan, varoluşu sorgulayan bir kişi. Kalbinize dokunabilmek dileği ile...

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu