Kimsesiz vedalar bıraktım ardımda.
Gidiyorum.
Bu kaçıncı gidişim bu şehirden?
Elimde bir bavul dolusu kırıklık,
Bir bavul dolusu hüzün.
Kalbimin bütün kırıntılarını da alıp
Uzaklaşıyorum bu şehirden.
Öteden bakıyorum kalbimi tuz buz eden bu şehre.
Tek hissettiğim buruk bir acı,
Nefes almamı engelleyen bir yumak,
Giderek bütün gülüşlerimi benden çalan bir yas.
Arkadan ağlamaklı bir kadının sesi geliyor kulaklarıma.
Kim bilir hangi kırıklıklarını bıraktı ardında?
Hangi umutlarla yeni bir yola çıktı?
Belki benim gibi kırgınlıklarını bırakamadı ardında,
Sadece kendini avutuyor.
Acısını dindirsin diye de gözyaşları ruhundan boşalıyor.
Herkesin kalbindeki bütün hüzünleri alıp
Döksek otobüsün içine,
Onları uğurlasak istedikleri yere,
Tek bedenimiz kalsa,
Ruhumuzdaki yaralardan kurtulsak.
Bu mümkün mü?
Hiç sanmıyorum.
Bıraktığımı zannettiğim ne kadar yaralarım varsa
Benimle gittiğim yere geliyor.
Ne olursa olsun bırakmıyorlar peşimi.
Kalbimin içinde varlığını sürdürmeye,
Bana acı vermeye devam ediyorlar.
Gerçi bundan kurtulmak istiyormuşum gibi
Dursam da memnunum varlıklarından.
Ne onlarla yapabiliyor ruhum,
Ne de onlarsız.
Yaşıyorum binbir parçaya ayrılmış kırıklıklarımla.
Gamze Şepik