Yüreğinin alevleri yalnızca sessizliğin çığlığında sönecekken
En sesli olduğun ana denk gelir zaman,
Ancak o zaman kabukları an.
Kabuğun bağlanır yüreğindeki yaralara,
Belki ancak o zaman gömülürsün içine içine
Hak verirsin kaplumbağa kabuğundaki cevhere.
Geçmeyen yaralara tek çare,
Unutulmuş kırıntıların içindeki mücadele,
Bir bir dökülür yara,
Kabuklarda “yalnızlık” kazınmışken
Binbir tanımla büyür sıfatlar
Hepsi kabuğun altındaki yalnızlığı,
Yara içindeki ruhun dağılmışlığını,
Alevlerin sessizliğini bozuyorken,
Yorgun ruhunun kabukları düşer belki
Sana kalan kocaman bir yara.
Ve kabuklar göç ederken diyardan
Bıraktıkları “yalnızlık”,
Öter üstümü gece,
Kabukların yokluğunu hissetmeyeyim diye.