DenemeEdebiyat

İkilem

Muallak problemi. Tercih sonuçlarının, pişmanlığı da yanına alarak tercihin kendisine olan mücadelesini konu alır. İnsanın tercihine, tercih edilen iki taraf harici bir de duygular muhalifse yaşanması zor anlar, göz kapakları açılmasın diye uğraşır. Bilinmeyen tercih sonuçları, bazen şımarık duyguların esiri olsa da genelde kendi bildiğini yapar ve bedeni stresle baş başa bırakır. Tekrarlayan ikilemler, insanı birikmiş duygu karmaşasıyla yorsa da yoğurur. İnsan her tercihinde gelişir çünkü yeniyi deneyimlemiştir. Yeni iyi mi getirir kötü mü getirir bilinmez. İyi ya da kötü o an için gerçekten o sıfata mı layıktır? Bu da muallağın en temelde gözümüze bakarken kaybettiği topu aradığımız andır.

Sınırsız sonuç varlığı, insanı strese sokan başlıca etkenken insanın bilinmezliğe olan merakı sebebiyle bastırılabilir. Bilinmezliğin verdiği haz karındaki kılcallara çekilen kanların heyecanı kusmasıyla gerçekleşir. Sonrası dünya zamanında kısa da olsa insan evreninde uzun bir bekleyişi getirir.

İkilemsiz bir yaşam düşünülemez. İkileme düşmekten nefret eden kimseler tercihini topu aramamaktan kullanır. Bu tercihlerinin zamanda biriktirdiği stresin farkında olmamaları aleyhlerine olsa da anı kurtarmanın zevkiyle tatmin olurlar. Yerinde yapılması gereken tercihleri aksatmanın bedelini, yersiz yerde kanaat edilen tercih öder. Sakin veya umursamaz diye nitelendirdiğimiz kimselerin, çok nadir patlamalarında normalin gereksiz üstünde verdiği tepkinin sebebi de budur.

İlgili Makaleler

5 Yorum

  1. Peki geçmişe dönebilseydin sana söylenenler doğrultusunda ikilemde kalıp inandığın ve/veya inanmak zorunda hissettiğin değistirmek isterdim dediğin bir şey oldu mu ? Topu aramamakta buldun mu kendini ve/veya buna itildin mi ? Yazarı tanımamız gerekir değil mi.

    1. Öncelikle yorumunuz için teşekkür ederim. Bir şeyler elbette oldu. Nitekim olmasaydı bu yazı içeriden dışarıya atmazdı kendini. Değiştirebildiklerimizi değiştirme özgürlüğüne ulaşabilmek için nefes aldığımızı düşünüyorum. Topu aramaktan kendim hiç kaçmadım. Aramamaya itildiğim oldu hatta düştüğümü de hissettim. Şimdilerde ise doğrulma gayretindeyim. Verdiğim cevaplar yazanı tanımanız için yeterli mi? Yazanı tanımanız gerekli miydi? kararı size bırakıyorum. Değer gösterip fikir belirttiğiniz ve sorularla beni dahi yokladığınız için tekrar teşekkür ederim.

      1. Öncelikle teşekkürlerinize teşekkürlerimle karşılık veriyorum. Sevgili Ömer cevabına aylar sonra karşılık vermeyi daha doğru bulduğum için yazının devamına eleştiride bulunuyorum. Seni yokladığımı, ve yazarı tanımanız gerekiyormuydu, bu yazdıklarım size kendimi tanıttımı dediniz. Sizi tanımadan bu yazınızın sizi gercekten böyle düşündürdüğünü anlayamazdım çünkü arkadaş ortamınızın, ailenizin ve çevrenizdeki insanların bu yazıyı görebileceğinden ötürü söyleyemeyeceğiniz kelimeleri sarf etmiş olabilirsiniz ve tabiki diyemediklerinizde olabilir. Bu sebepten cevabımı sizi bekleyerek yazmak istedim. Sevgili Ömer doğrulma gayreti içinde olduğun dönemi başarı ile atlatabildin mi ? Ve hala yapman gereken eksik kalan yapıp yapmama arasında kaldığın bir durum var mı ? Bana ikilemde kaldığın ve yanlış yapmıştım ama yanlışımı görüp görmeme ikileminde kalıyorum diyebileceğin bir şey halâ var mı? Vereceğin cevaplar için teşekkür ederim,Sağlıcakla Kal.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu