DenemeEdebiyat

O’nun Tarifi-2

Siz hiç kurşun veya ok ile yaralandınız mı? Ben bir ara kurşun yarası yemiştim ne demek olduğunu iyi bilirim. Bahsettiğim olay daha 14 yaşında başıma gelmişti. Ama onun kirpiklerini gördükten sonra bir kere daha yara almıştım ama bu yara ilkinden çok farklıydı. Bir kere bu acı vermemişti tam tersine hoşnut etmişti beni. Sevmiştim ben bu yarayı. İşte kirpikleri öyleydi. Ok gibi saplanırdı insanın içine ama öyle bir saplantı ki hiç çıkmasını istemezdin hep orada kalsın, hep orada bulunsun isterdin, hatta defalarca vurulmak isterdin ki o his hiç bitmesin hep kalsın orada, hep yaşamak isterdin. İşte böyle bir kirpiğe sahipti. Ahmet Kaya bir şarkısında benle Müjgan ağlaşırız der. Birçok kimse orada Müjgan bir bayan ismi olduğunu zanneder. Aslında müjgan kirpik demek. Sanki Ahmet Kaya onu görmüşte böyle bir şarkı kaleme almıştı. Çünkü onun kirpikleri de öyleydi gülünce onlar da güler, ağlayınca onlar da ağlardı.

Siz hiç hayatınızın bir çift el tarafında değişebileceğini düşündünüz mü? Ben de düşünmemiştim ta ki onun ellerine dokunana dek. İlk dokunduğum zaman hiçbir zaman aklımdan çıkmadı ki, ölsem dahi çıkabileceğini zannetmiyorum. Her tutuşumda o eller beni benden alır farklı diyarlara, farklı yerlere süreklerdi. İşin ilginç kısmı ben buna karşı koyamıyordum ki koymakta istemiyordum. Ben o ellere dokunayım da varsın beni istediği yere sürüklesin. Varsın beni benliğimden etsin hepsine razıydım. O eller benim hayatımı değiştirmiş bir daha benim ben olmama izin vermemişti. Beni kendine çeken ve kurtulmama dahi izin vermeyen bir girdap gibiydi. Farklı bir şeydi ama bir türlü çözemiyordum neydi beni bu kadar kendine çeken sadece deri ve kemik miydi? Bu olamazdı daha farklı bir şeyler olmalıydı ama tarif edemiyordum. Ya da tarif etmekle zaman harcamak istemiyorum. Çünkü o anlar bir daha gelmeyecekti biliyordum. İliklerime kadar hissedip yaşamak istiyordum. Yani kısaca bir çift el beni benden alıp başka birini getirmiş, hayatımı 360 derecede değiştirmişti.

Siz hiç ruha âşık oldunuz mu? Şimdi bana diyeceksiniz ruha âşık olunur mu diye? Bir kere ruh soyut bir şeydir insan ona nasıl âşık olabilir? Haklısınız ben de sizin gibi düşünüyordum. Ta ki O’nunla tanışana dek. Sonra her şeyim değiştiği gibi bu konuda da düşüncelerim tamamen değişti. Çünkü ben bir ruha âşık olmuştum, evet yanlış duymadınız ben bir ruha âşık olmuştum. Onun ruhuna âşık olmuştum. Çünkü daha önce karşılaşmadığım gibi ince ruhlu düşünceli farklı bir havası vardı. Bir kere o ruhen bizden farklıydı. O apayrı bir ruha sahipti. Hangi kelime veya cümle bunu açıklar inanın bilmiyorum. Herhalde Türkçede onu tarif edebilecek bir kelime henüz yok. Bundan dolayı ben onun ruhu diye bir kelime kullanmayı tercih ediyorum. Bu kelimeyi sizin anlamamız gayet doğal çünkü onu tanımıyorsunuz. Tanısanız inan beni anlardınız.

İşte O tüm bu tarif ettiklerimden ibaretti belki fazlasıydı hatta.

İçinizden sen de ne abarttın diye duyar gibiyim. Hak vermiyor değilim size çünkü sizin yerinizde olsam aynı düşüncelere kapılırdım ama sizden farklı düşünüyor olmamın nedeni benim O’nu tanıyor olmamdır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu