Sana Veda Etmek O Kadar Zor Ki
Sana veda etmek o kadar zor ki,
Uzaklaşması teninden tenimin;
Bir balığın denizden uzaklaşması gibi!
Çırpınıyor yüreğim geri koşmak için sana,
Küçülüyor ciğerlerim hasretinden kokuna.
Her şeye hükmeden beynim söz dinletemiyor artık ayaklarıma, kollarıma ne de dudaklarıma,
Konuşan belli ki o değil artık;
‘Hadi!’ diyor ‘sabahlayalım yine…’ gitme diye uzağa.
Yorgun vücudumun itirazları hep boşa!
Taşıyamayıncaya kadar ayaklarım bedenimi,
Boynum başımı taşıyamayıp yeter diye haykırıncaya kadar…
Sana veda etmek o kadar zor ki;
Sana veda etmek, sadece senden uzaklaşmak da değil.
Geceleri dalarken uykuya;
Uyandığında gitmiş olman korkusuna boyun eğmek her seferinde.
Her gece veda etmesi gözlerimin gözlerine o kadar zor ki;
Açık kalamayıncaya dek göz kapaklarım, direnmek uykuya.
Sensizliğe o kadar tahammülü yok ki bedenimin;
Kokunu duymayan burnum hastalığa direniyor.
Nefes almaktan bahsetmiyorum.
Kokunla yıkanması gerek bütün hücrelerimin,
Ben geçsem senden o geçmez.
Sıcak gülümsemenin olduğu gözlerinin değmesi gerek gözlerime,
Kokunun sinmesi gerek elbiseme,
Hiç değilse dizimin durdurması gerek titrettiğin dizini gizlice,
Kaldırıp gözlerimi bakamasam bile bilmem gerek güldüğünü,
Çünkü sana veda etmek iflas etmesi bütün sistemimin.
Çünkü sana veda etmek ölmekten zor.