Bir Şarkının Hikayesi – Michael Jackson Stranger In Moscow

Bir şarkıya ithafen
Stranger in Moscow

Siz hiç bir gezegeni kaplayan uzay boşluğunda ya da hala dönüp dönmediği bile anlaşılamayan yuvarlak bir kürede adınızı duymayan hiçbir canlı varlık yokken yalnızlığı kalbinizin en derinlerinde hissettiniz mi? İtiraf etmeliyim ki yazıya başlarken bu kadar uzun bir cümleyle başlayacağımı ben de tahmin edemezdim. Ama oldu bir kere artık geri dönüş yok. Moskova’da bir yalnızlık, yağan yağmur ve nereye gittiği belli olmayan birtakım insan silüetleri senaryo dışarıdan bakıldığında tam olarak böyle .Peki ya hissedilenler, görülenler, duyulanlar? Sanırım öyle değil, evet ne diyorduk ? Yalnızlığı kalbimizin en derinlerinde hissettik mi? Bu soruya net bir cevap bulamasak da şu an için söylenecek tek şey o hissetmişti. Küçük yaşlardan beri süregelen şöhret, hakkındaki yalan yanlış suçlamalar ve aslında herkes gibi yapılan hataların sıradan biri olmadığın için daha fazla yüzüne vurulması, çocukluğunu yaşayamayan birinin çocuklara yakın olmak isterken belki de istemeden zarar vermesi, bunu bir sanatçı ve biraz aktivist bir ruh ile şarkılarına yansıtması ve sanırım en üzücü olanı da üzerine yapışan ve derisinin rengini değiştirse bile izlerini aklından ve kalbinden silemediği “Irkçılık” yaftası.
Bunları bir çoğunuz biliyorsunuz sanırım. Bilmeseniz bile bir şekilde aşina olmuşsunuzdur bir yerlerden.
Jackson’ı seviyorum. Bu dünyaya ruhunu teslim edip gitmeden kısa bir süre önce keşfedip dinlemeye başlamış olmamın pişmanlığının üzerinden epey zaman geçeli çok oldu. Onu hiçbir zaman diğer insanlar gibi dinlemedim, sevmedim ve hayranlığımı, sırf popülarite uğruna geri kalmamak için dinliyormuş gibi yapan ya da dinleyenler gibi anlatanlar gibi aktarmadım. Çünkü o benim yalnız olduğum ve hissettiğim her an eşsiz, kirli, hırçın, sorgulayıcı vokali ile kalbimin en özel yerinde hislerini haykıracak. O haykırdıkça ben bir kez daha hayatı sorgulayacak, bir kez daha üzülecek, bir kez daha yalnızlığı daha çok sevecek veya nefret edeceğim. O eşsiz ses ve ruh yalnızlığı en iyi bilen ve anlayan her bedende yeniden hayat bulacak.

Madammmrose