Avucumun içinde elin,
Parmaklarını okşuyorum.
Her saniye bir parça daha sen doluyor içim,
Yaşamak bugün ne güzel.
Usta bir oyuncu Nazım’dan okuyor bize,
Sahnede ışıklar kararıyor.
Bir kedi dolanıyor müzisyenin ayaklarına,
Gülümsüyoruz, yaşamak ne güzel.
İstanbul’u, tutsaklığını ve gökyüzünü anlatıyor şair,
Tüylerim diken diken dinliyorum.
Arada bir buluşuyor seninle gözlerimiz,
Ah dudakların, yaşamak ne güzel.
Belini sarıyorum başın omuzumda,
Kahve içmiştik iki yabancı gibi demin.
Sahneye atılmak ben de bir şeyler söylemek istiyorum sana,
Yanında yutkunmak uzun uzun, yaşamak bugün ne güzel.
Şuradan keselim al götür diyorsun bana,
Okşayacaksa ellerin olmaz mı sen beni götür.
Tonlarca şey var söylemek üzereyken sustuğum sana,
Ah yaşamak bugün ne güzel.
Bir an elini bırakıp sarılıyorum sana,
Zaman duruyor, kokunu çekiyorum içime.
Sonrası bir baş dönmesi ve şaşkınlığı ikimizin,
Evet, evet, evet… yaşamak ne güzel.