Edebiyat
İnsan Bu
İnsan, her an “başını okşatınca rahatlayan evlat”
Buna muhtaç.
Bu bazen anneye, bazen sevgiliye, bazen dosta…
Tüm yıkıntılarıyla
Döküntüleriyle
Kırıklarıyla
Kördüğümleriyle
Ve boğulmamak için yüzmeyi öğrendiği gözyaşlarıyla…
Tüm isteği belki tamamen kabullenilmek.
Sarınıp sarmalanmayı kim istemez ki?
Çözüm bulamasa da ben buradayım diyen o şefkat elini kim istemez?
Elleriyle sevdiği yetmezmiş gibi gözleriyle de seven birini kim istemez?
Tasasını, hüznünü bir kıyafet gibi çıkarıp, üzerinden soymak…
Toprak olması hasebiyle suya âşık olmak…
Hem âşık ve de hep hasret.
O suda hem yıkanmayı hem durulmayı kim istemez?
Dalgalar yorunca karaya vurup kurumayı?
Ah insan olmak…
İç çekerken bir hiç olmayı kimse istemez.