Sineklerin Tanrısı, 1954 yılında William Golding tarafından yazılmıştır. Kitap, yazarın tanınmasına vesile olmuştur. Ayrıca Golding, kendi döneminin de (1934-1993) en iyi yazarı olarak addedilmektedir.
Kitap, içerik olarak tamamen kurgudan ve ütopyadan ibaret. Birkaç çocuk bir adaya düşüyor. Bu çocuklar bir zaman sonra kendi aralarında gruplaşıyorlar; kavgalar, ölümler oluyor. Şef olmak için birbiriyle yarışanlar ve kan dökenler… Düzen kurmaya çalışayım derken bütün düzeni alt üst edenler… Yazar, çocukların bu kavgalarına sosyolojik açıdan bakmış. Toplumda yer edinmeye çalışan bu gruptaki her çocuk, yazara göre gelişmiş toplumlarda da var olan gerçekçiliği yansıtıyor. Her biri farklı şekilde karakterize edilmiş bu çocuklar, yazar tarafından birer hayvana dönüştürülüyor. Yazar, gerçek hayatta da bu hayvanların ve davranışlarının var olduğunu (Ancak yazarın, bu davranışların, yani kötü davranışların var olduğunu mu yoksa iyinin karşısında kötünün de var olduğunu mu ya da iyilikle kötülüğün bir arada olması gerektiğini mi yoksa kendimizce uydurduğumuz ve “iyi” diye tabir ettiğimiz davranışların, çoğunluğun kabul ettiği şekliyle kabul etmemiz gerektiğini savunup savunmadığını bilemiyoruz.) kendi kurgusal yöntemiyle bize anlatıyor.
Sosyal psikoloji deneyi
Grup içi davranışlar, çocukların birbirlerine karşı tutumları, adada ölümlere varan olayların yaşanması, adanın özvarlığıyla çocukların etkileşimi… İşte tüm bunlar yazarın deneycilik oyununun bir parçası. Bunun için çocukları bir denek haline getirerek onları bir masaya yatırmış ve içlerini açmıştır. Ancak içlerini açtığında karşılaştığımız tek şey “gerçek”tir. Tüm insanların elde etmeye çalıştığı o kibir, yüksekte olma ve yüksekte kalma hissi… Hayvani davranışlar, alçak görme vb… Hepsi bize ait, insana ait olan şeyler.
Kopya ve yapay bir popülarizme adanmış Sineklerin Tanrısı
Golding’in bunu çocuklar üzerinden anlatması, olayı dramatize etmesine yol açmıştır. Ayrıca kitap, sevilen ve popüler bir kitap haline gelmiştir. Ancak Sineklerin Tanrısı, dönem dönem pohlananan ve şimdiki dönemlerde de zaman zaman “popüler” hale gelen uyduruk kitapların ününe sahip. Bunun yanısıra benzer ve Sineklerin Tanrısı’ndan daha önceki dönemlerde yazılmış olan Mercan Adası’nın da var olması, Sineklerin Tanrısı’nın varlığını sorgulamamıza neden oluyor. Yazar her ne kadar kitabın anlatımında bile Mercan Adası göndermesi yapsa da kitap benzerliğinden sıyrılamamıştır.
