Evrenden Torpilim Var
Evrenden Torpilim Var, Aykut Oğut tarafından 2009 yılında yazılmıştır. Dışarıdan düz bir “kişisel gelişim” kitabı gibi görünüyor. Hatta bu kitap kişisel gelişim kategorisinde anılıyor. Bir de 282. baskıya kadar gelmiş olan bu kadar popüler bir kitap olunca dışarıdan itici bile gelebilir. Çünkü kişisel gelişmekle ilgili kitaplar zaten adı üstünde, bir kişiye yani kitabı yazana ait oluyor. Sözün kısası, başkalarının deneyimleri aslında “bizi ilgilendirmez.” Ancak bu kitabın havası bir başka.
N’olur artık kişisel gelişmeyelim!
Yazar, esprili bir anlatıma sahip. Buna ek olarak bir de yaşadıklarını bize doğrusuyla yanlışıyla veriyor. Ancak fazla objektif olması da ara ara egoist davranış sergilemesine sebep oluyor. Fazlaca farklılaşma çabası içine girmiş. “Yazar hakkında” kısmını bile kendisi yazmış, düşünün artık.
Her şeye rağmen yazarın akıcı anlatımı ve enerjisi kitaba o kadar güzel yansımış ki bi’ solukta okunası bir kitap oluveriyor. Ayrıca günlük konuşmalarda kullandığımız temel kelimeler dışına çıkmadığından (Sıradan bir insan günde 250-400 kelime ile hayat mücadelesini sürdürür) sıkılmadan herkes rahatlıkla okur.
Aşina olduğumuz konular!
Yazar, ilk olarak “hayatın amacı”nın ne olduğunu soruyor ve cevaplıyor. Tek gayemizin mutluluk olması gerektiğini savunuyor. Bir şeyleri denemek ve keyif almak, yazara göre hayata geliş amacımız. Evrene gönderdiğimiz ya da göndereceğimiz mesajlarla kendi enerjimizin de şekilleneceğini düşünüyor. Haksız da sayılmaz. Örnekler ise şöyle: “O kadar denedim, olmadı.”, “Bende şans olsa…” gibi… Bunları tekrarladıkça aslında olumsuzu çağırıyoruz ve asıl istediğimiz de bunlar oluyor.
Evrenden bir şeyler talep eden insanların sonunda istediği şeye ulaşması mümkün. Belki istediği gün belki de 3 yıl sonra… Örneğin; ev istemek, çocuk istemek, para istemek gibi… Evrene ulaştırılan olumlu mesajlar elbet bir gün gerçekleşiyor. İstediklerinizi elde etmek için öncelikle “istemelisiniz.”
Eğlenceli bir kitap
Yazarı her ne kadar bencil olarak tanımlasam da kitap da bir o kadar eğlenceli. Kim bir kişisel gelişim kitabında şöyle bir kurar ki: “Hadi göster amcalara egonu… Bak amcası kocaman bununkisi!”
Yazarın kendi hikayelerini anlatım biçimi çok özgün. Enerji dozunun çok yüksek olması sizin de kitabı sürekli artan bir enerjiyle okumanıza neden oluyor. Kitap bu yönüyle Selçuk Aydemir’in Liseden Arkadaşlar kitabına çok benziyor.