EdebiyatŞiir

Aradım Seni

Dolaştım şehrin bütün sokaklarını.

Köşe bucak seni aradım her yerde.

Dört gözle bütün caddelere baktım.

Dalgınlığımdan seni görmezsem diye korktum.

Bütün insanların yüzüne dik dik baktım.

Senden bir parça bulduğumda,

Bütün bedenim bir alev gibi yandı adeta.

Ellerim titredi.

Koşup sana gelmek istedim.

Koşmak üzereyken kara bulutlar

Çöreklendi yüreğime.

Gördüğüm sen değildin.

Senden habersiz bir dolu yabancıydı gördüğüm.

Vazgeçemezdim senden.

İçimdeki umut kırıntılarıyla seni

Bütün caddelerde aramaya devam ettim.

Bu koca şehirde gözlerimiz yeniden buluşmalıydı.

Yeniden bütün varlığımla seni hissetmeliydim.

Seni gördüğümde kalbimin ritmi bozulmalıydı.

Tik tak seslerini duyardın yine.

Kızaran yüzüme bakıp;

Tik tak seslerinin hala sana ait olduğunu anlardın.

Ellerini yeniden saçlarımda dolaştırırdın.

Bana ölümü vaat eden gözlerin ,

Bir taraftan kızarmaktan domatese dönmüş

Suratıma bakardı.

Sen anlardın çekindiğimi.

Elini usulca saç tellerimin arasından kurtarırdın.

Sonra yüzüme bakmazdın.

İsterdim bense bin asır bana bakmanı,

Ellerini saçlarımda gezdirmeni.

Senden hiç sıkılmazdım.

Bütün saatler,  dakikalar, saniyeler, saliseler

Durabilirdi seninleyken.

Zaman kavramı erirdi.

 Tek sen ve ben olurduk.

Biz olurduk.

Bu şehirde karşılaşmadığımız yılların acısını çıkartırdık.

Kucak dolusu anılar biriktirirdik.

Oysa şimdi elimde;

Her an yüreğime saplanan,

Nefes almamı engelleyen,

Yokluğunu hatırlatan,

Yaşayamayacağımız anıları yüzüme vuran

Kör bir bıçak var.

Şehirde son günüm bugün.

Senin haberin olmadan,

Vedalaşıyorum seninle.

Biz kavramının olmadığı,

Sadece senin ve benim olduğum

Şehre son kez bakıyorum.

Belki vedalaştığımı bir nebze de olsa

Hisseder o taşlaşmış kalbin.

Bu şehre tekrar uğradığımda

Senin nefesinin olmadığını bilmekten korkuyorum.

Kader hiçbir zaman yollarımızı kesiştirmeyecek.

Hiçbir yerde karşılaşamayacağız.

Aynı çıkmaz sokağa girsek bile

Kader bizi buluşturmayacak.

Seni hiçbir zaman göremeyeceğim.

Yokluğunun hayaliyle yaşamayı öğreneceğim.

Yaşadıklarımı anlatacağım ona.

Sen ise kim bilir nerede olacaksın ?

Bir gün birimiz ölecek.

Diğerinin haberi bile olmayacak.

Unutma ki benden önce ölen sen olursan

Yüreğimde sebepsiz ağrı olacak.

Uzun yılların ardından seni hatırlayacağım.

O gün anlayacağım ki bensiz atan kalbin

Sonsuza kadar susmuş.

O gün senin için son kez çok ağlayacağım.

Bir daha gözümden yaş akmayacak.

O gün yokluğunun hayali de gidecek benden.

Ölü toprağı atılacak benim de üstüme.

Çok geçmeden yanına geleceğim.

Belki gözlerimiz başka yerde tekrar buluşur.

Bu sefer ne kader engel olur ne de sen.

Seni doyasıya görebilirim.

Hiç bilmediğim kokunu içime çekebilirim.

Uzun parmaklarının uçlarına dokunurum.

Boynuna bin yıllık özlemle sarılırım.

Öyle sarılırım ki benden hiç gitme diye

Boğulacak gibi olursun sen.

Orada da kaçarsın benden.

Seni hiç görmem.

Acımı yaşarım. 

Gamze Şepik

" Ruhumu gömdüğüm yer hala belli. Güneşi özledim, sonra seni Keşke gölgesine razı bir fesleğen olaydım."

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu