DenemeEdebiyatİncelemeler

Evrime Kısa Bir Durak

Güç farklılıklardadır, benzerliklerde değil…

R. Covey

Bu yazı Sinan Canan – Kimsenin Bilemeyeceği Şeyler kitabından esinlenerek hazırlanmıştır.

Evrim kuramı canlıların zaman içinde belli bir sıra ile ortaya çıkışlarına dair Darwin tarafından ortaya konan bir görüştür. Tüm canlılar rastgele doğal süreçle gelişmektedir. Meydana gelen küçük değişimler, canlının yaşama ve üreme şansını arttırıyorsa, bu canlı, özelliklerini gelecek nesillere aktarmaktadır. Biriken bu değişimler uzun zaman sonra yeni canlı türlerinin oluşumunu sağlamaktadır. Buna doğal seçilim adını vermekteyiz.

Modern evrim görüşleri insanı maymundan geldiğini söylemez. Söyledikleri şey, insanların da maymunların da ortak bir atadan değişerek meydana gelmesidir. Bu insanın embriyodan gelişmesi gibi doğal bir süreçtir. İslam da bu sürece örnek ayetler vardır. Ancak bu hususta “ortak atadan değişerek” ifadesi yerine “değiştirilerek, halden hale çevirmek ifadelerini kullanmak daha doğru olmaktadır.

Oysa o sizi aşama aşama yaratmıştır. Halbuki, O, sizi evrelerden geçirerek yaratmıştır.

Nuh Suresi 14. ayet

İslam’a göre Kuran’da Allah Kadir-i Mutlaktır. Yani istediğini istediği gibi yapar, istediğini istediği gibi yaratır. İnançlı olanın görevi ise Allah’ın emri üzerine yaratımın nasıl yapıldığını anlamaya çalışmaktır, bilim yapmaktır. Kuran insanı sürekli kainata bakmaya teşvik eder; insan yaratılışı anlamak üzere yeryüzünü araştırmaya çalışmaktadır.

Yeryüzünde gezip dolaşın da böylelikle yaratmaya nasıl başladığına bir bakın.

Ankebut Suresi 20. ayet

Evrim fikrinde en güçlü olan değil, ortam değişikliklerine en iyi uyum sağlayanların hayatta kalması ve daha fazla üreyerek zaman içinde ortama hakim olması vardır. Buna örnek olarak Jean B. Lamarck, zürafaların boyunlarının uzun dallara erişmek istediği ve zorladığı için uzadığını düşünmektedir. Sonra Darwin, Evrim Kuramını ileri sürdü ve evrimin popülasyonların nesiller içerisinde değişimi olduğunu söyledi. Dolayısıyla zürafaların boynu zorladıkları için değil, doğuştan kısa boyunlu olanların az beslenerek ölmesi, uzun boyunlu olanlarınsa hayatta kalması olduğunu düşündü. Bu sebeple, nesiller boyunca hep uzun boylular hayatta kalıp çiftleştiği için yavruları da kendileri gibi uzun boyunlu olabiliyordu ve bu böyle devam ettikçe, uzun ağaçların bulunduğu bölgelerde giderek uzun boyunlu bireyler evrimleşti ve zürafaların uzun boyunları bu şekilde bugünkü halini aldı. (Daha sonraki araştırmalarda zürafaların boynunun uzun olmasını sebebinin cinsel seçilim olduğu keşfedilmiştir)

Darwinizm düşüncesinde kabul edilebilecekler: Deneye ve gözleme dayalı kanıtlardan oluşan açıklamalardır. Örneğin;

  • Dünyanın 4 milyar yılı aşkın bir yaşı olduğu,
  • Yaşamın 1 milyar yıl önce dünya üzerinde görüldüğü,
  • Canlıların basitten karmaşığa tüm dünyaya yayıldığı,
  • Canlılar arasında morfolojik benzerlikler,
  • Büyük yok oluşlar,
  • Tür patlamaları gibi olgular kesin olarak bilinen gerçeklerdir.

Evrim biyolojisi canlıların akrabalık derecesini, kökenlerini belirleyebilir. Örneğin genetik analizler insanın Afrika’da ortaya çıktığı, en az üç büyük göç dalgasıyla dünyaya yayıldığını, insanın bugünkünden farklı birkaç türevi olduğunu göstermektedir.

Bilmediğini bilmek en iyisidir. Bilmeyip de bildiğini sanmak tehlikeli bir hastalıktır.

Lao Tau

Darwinizm düşüncesinde kabul edilemeyecekler: Rastgele değişimler ve rastgele süreçler. İnsanın sahip olduğu donanım ve süreçleri amaçsız, tesadüf eseri diye niteleyecek bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır. Bilim olanı tarif etmektedir. Amaç dünyayı aşkın bir sorundur ve burada inançlarımız söz sahibi olmaktadır. Dünyayı aşkın alanda etkin bir bilim henüz söz konusu olmadığı gibi inançlarımızı bilimsel yapan bir alanda yoktur.

İslam inancına sahip olan bir insan için maddi nedenleri bilinse de bilinmese de bu evrende olup biten her şeyi Allah’ın yaratıcılığına delildir. Ancak bilimsel bilgilerdeki boşluklarda Allah’ı arayanların bilgileri arttıkça inançlarından olurlar.

Düşünmek, düşünen kişiyi değiştirir.

F. David Peat

Tek bir kum tanesinde dünyayı

ve yabanıl bir çiçekte cenneti görmek

Sonsuzluğu avucunun içine,

Ebediyeti ise bir saate sığdırmak.

William Blake

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu