DenemeEdebiyatFelsefe

Philosophia

Felsefe nedir? Bu soruya filozofların, felsefe tarihçilerinin ya da edebiyatçıların tek bir cevap verememiş olmasının sebebi felsefenin yaşamın kendisi olması olabilir mi? Tek bir cevap… Nasıl başlamıştı felsefe? Arkheyi, ilk nedeni arayarak.. Thales ilk neden su demişti. Anaksimandros aperion, Anaksimenes hava ile arkhenin içini doldurmuştu. Gördüğünüz gibi daha en başta ilk nedene tek bir cevap verilememiş. Peki, şimdi ilk neden nedir sorusuna tek bir cevap verebiliyor muyuz? Hayır. İnançlarımıza, bulunduğumuz topluma, kültüre ve hayata bakış şeklimize göre ilk nedenin yerine ne koyduğumuz değişmekte. Bu çeşitli görüşler ilk nedenin tekliğini değiştirir mi? Thales su ve Anaksimenes hava dediğinde ilk neden iki ayrı neden mi olmuştu? Hayır, yine kendi içlerinde tek bir nedene sahiplerdi. Hakikatin, hakikat olabilmesi için tek olması gerektiğini söyleyebilir miyiz? Belki de sadece farklı dünyalardan ona ulaşmaya çalıştığımız için aynı şeyi farklı şekillerde görüyoruzdur..

Hakikati böyle bir havada bırakıştan sonra farklı bir sorgulamaya geçelim. O hakikati arayan sen var mısın? Nedir senin varlığının kanıtı? Düşünebiliyor oluşun mu? Descartes değil miydi “düşünüyorum, öyleyse varım” diyen. Düşünebiliyor olmasaydım, düşünebiliyor oluşumu düşünemezdim diye bir çıkarımla gelmemiş miydi bu yargıya.. Varlığının sebebi ruhun mu yoksa bedenin mi? Ruh kavramının içini ne kadar doldurabildik ya da görebiliyor mu gözlerin kendi gözlerini?

Bir soru daha var sormak istediğim.. Doğru dediğin şeyin doğruluğundan ne kadar eminsin? Doğru bilgi ile yanlış bilgiyi nasıl ayırıyorsun; ölçün ne; bilgiye nasıl bir ölçü koyuyorsun? Bilimde elle tutulur, deneyle test edilir, kanıtlanır şeyler bile gün geçip de yanlışlanırken hakikat diye tutunduğun şeyin doğruluğuna nasıl güvenebiliyorsun?

İşte felsefe budur. Soru sormak, sorgulamak, soruşturmaktır. Bir düşünce etkinliğidir. Philo + sophia; bilgelik sevgisidir. İlk iki soru bizi felsefenin alt dalı olan ontoloji alanına götürdü. Ontoloji / varlık felsefesi, varlığın özünü, ilk nedeni ve ilkelerini araştırır. Üçüncü soru ise epistemoloji alanına götürür. Epistemoloji / bilgi felsefesi, bilginin özünü, ilkelerini, yapısını, kaynağını araştırır. Felsefe yaşamın kaynağı olabilir mi demiştim bunun sebebi işte felsefenin alt dallarında: bilgi, varlık, ahlak, siyaset, estetik, bilim, din… Bilim sadece bilim yaparken, din sadece dini konuları incelerken felsefe yaşamdaki her alana dokunan bir disiplindir. Bu yüzden hepsinin üstünde konumlandırılmalıdır. Ve bu yüzden herkesin felsefeye dokunması gerekir. Mesleğin, hedefin, yaşın, işin, bakış açın ya da dinin ne olursa olsun felsefeye ihtiyaç duymalıdır insan. Çünkü felsefe insanın hakikati anlama ve bilme ihtiyacını karşılar. Hakikati bilme arzusu olmayan insanın hayatı anlamsızlaşır. Bunun yanında eleştirel bir bakış açısı kazandırır. Bu sayede önüne konan her şeyi olduğu haliyle kabul edemezsin. Felsefe önyargısız bir düşünme şekli olduğunu da öğretir. Böylece insan kendi hakikat yolculuğuna başlayabilir.

Dipnot: Bu yazı felsefe yapmanın boş yapmaklıktan çok hayatın içinde olmaklığa davet ettiğini fark ettirmek için yazılmıştır. Herhangi bir öğretici kaygı taşımamaktadır. Filozof kalın! 🙂

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu