Jack London’ın Adem’den Önce (Before Adam) kitabı, milyonlarca yıl önceki atalarının yaşadıklarını görebilen birinin gözünden anlatılıyor. Bunları geçmişe giderek değil de rüyasında görüyor ve rüyasında geçmişe gidiyor. London’ın kitabı ilk kez 1907 yılında bir dergide seri olarak yayınlanmıştır.
Öncelikle kitap ilk başlarda biraz puslu gelebilir, tam olarak anlaşılmayabilir. Jack London, insanın insan olmadan önceki yani milyon yıllar önceki durumu hakkında bir hikaye anlatıyor. Buradaki insanların (!) avlanmaları, yeme içmeleri, üremeleri gibi birçok başka hususta bilgiler veriyor.
London’ın bahsettiği 3 tür; Ateş İnsanları, Ağaç İnsanları ve Halk
Kitapta üç farklı türden bahsediyor. Burada bahsettiği en gelişmiş türü, ben insan olarak idrak ettim. Bu üç tür arasındaki mücadeleleri ele almış ve bu türler arasındaki üstünlüğün ‘ateşi kullanan ve yöneten’de olduğunu göstermiştir. Bu üç türün en az gelişmişi önce ağaçta yaşıyor. Sonra yavaş yavaş keşfe çıkarak mağaralara geçiş yapıyor. Ateşi buluyor ya da ateşi bir şekilde fark ediyor. Ancak bu 3 türün kendi arasında girdiği yarış yeri geliyor katliama dönüşebiliyor; aynı insanlar gibi.
Nasıl ki yaşadığımız dünyada hayvanlara, çevreye, bizden aşağı gördüğümüz insanlara türlü türlü işkenceler ediyor (Buradaki en iyi örnek soykırım olacaktır. Zira bahsedilen 3 tür arasında da soykırım yaşanıyor ve sonuç olarak tek tür olan insan hayatta kalıyor) ve fiziksel, sosyal ya da psikolojik zararlar veriyorsak bu türler de kendi aralarında bu şekilde çekişiyor.
Adem’den Önce’nin mesajı çok açık: Bir türlü insan olamıyoruz. London’ın da dediği gibi “Sadece insan türünün erkeği, dişisini öldürür.”
Jack London’ın tarzı
Jack London kitapları sadedir, herkes anlar; açıktır. Kurgular hep farklıdır; kurgu istediği kadar inanılmaz olsa da dilinin sadeliği her şeyin üstündedir. Kitaplarının içinde hem bir çocuk kitabı okur gibi olursunuz hem de üst düzey bilim kurguyu hissedersiniz. Vahşetin Çağrısı kitabında köpekler ve kurtları konu edinen London, burada ise maymunları kullanmıştır.
Bilimi takip eden, evrim ile ilgilenen London, kitabı yazarken Darwin’in Türlerin Kökeni kitabından da etkilenmiştir. O dönem duyduğu, tanıştığı bilim insanlarından öğrendiği bilgileri hayal gücüyle bu kitapta harmanlamıştır. Kısacası ne kadar uçuk bir bilim kurgu romanı gibi gözükse de aslında, bunu belli başlı kaynaklara dayandırmıştır.
Adem’den Önce’yi okurken aklınıza Noah Harari‘nin Sapiens kitabı gelebilir. İçerik olarak uyuşmasa da tarihsel kesitlerde ortak bir yönleri var. Sapiens kitabını sevenler Adem’den Önce kitabını da seveceklerdir. Çünkü burada şahane bir öykü anlatılmakta.
