Fanustaki İnsanlar
Efsanesi olan bir çiçektir nergis. Adını güzelliği dillere destan Narkissos’tan alır. Bir ırmak tanrısının oğlu olan mağrur Narkissos, kırlarda, ormanlarda yaşamakta, kendisine hayran peri kızlarının aşklarını küçümsemektedir. Bir gün su içmek için bir ırmağa yaklaştığında, suda kendi yansımasını görür. Karşılaştığı güzellik karşısında büyülenir ve sonunda kendisine aşık olur. Bu aşk nedeniyle acılar çeker ve bir türlü ayrılamadığı pınarın başında kurtuluşu olarak kabul ettiği ölüme kavuşur. Bu duruma üzülen tanrılar da onu bir çiçeğe dönüştürür…
Hikayemizle kitabın ne alakası var diyenleriniz vardır elbette. Aslında narsisizm diye adlandırdığımız bu durum kendimize duyduğumuz sevgiyi anlatan bir kelimedir. Psikolojik yaşam için narsisizme ihtiyaç vardır. Ancak abartılmış narsisizmi olan kişiler yaşamlarını büyük bir ikilem içinde sürdürürler. Gündelik hayatlarında kendilerini çok seven büyüklenmeci duygulara sahip kişiler olmalarına rağmen, sevgiye aç ve aşağılık duyguları içinde çırpınan gizli bir tarafları vardır (Vamik Volkan).
Kitabımıza bakacak olursak burada da narsistik kişilik özelliklerine sahip iki kişinin psikanaliz sürecini anlatan, kolay anlaşılır, akıcı bir Vamik Volkan kitabı görürüz.
Hepimizin fanuslarında biricik kendi özel hayat hikayeleri saklıdır. Aslında hikayeler sadece hikayedir. Hikayelere bağımlı yaşamak bir fanusun içinde yaşamak gibidir. Peki ne kadar fanusta ne kadar fanusun dışında hayat yaşıyoruz? Belki de rengarenk bir fanusumuz var ve farklı hayatlar yaşadığımızı sanıyoruz. Sanırken de yaşayamadığımız yaşamı anlamıyoruz.
Peki fanusum ne kadar derin? Nasıl bir yaşam var orada? Ne kadar korunaklı? Ne kadar kırılgan? Neleri içerisine alıyor, neler dışarıda kalıyor? Bu gibi soruları kendimize yöneltmeli ve kendi fanusumuzu keşfetmeliyiz..
Bazen hayatı dışarıdan seyretmek daha kolay gelebilir. Bize fanusumuz bir kalkan görevi görebilir. Korunaklı gördüğümüz bu yerin darlığını ve sıkışıklığını göremeyiz. Fanusun içine kapatıldım mı, kendimi mi hapsettim? Bilmeyiz. Bazen de küçük bir dokunuş kırıverir o fanusu. Kendimize şu soruyu sorarak çapa atalım zihnimize;
Fanusumda yaşamayı devam etmeyi seçersem bana gelecekteki sonuçları neler olacak?