Joker
Temsilcisi olduğu kötülük ve Batman karşısındaki duruşu, felsefesi açısından ele aldığımızda en iyi ve olağanüstü Joker Heath Ledger ‘ın canlandırdığı “Batman The Dark Knight” filmindeki Joker karakteridir bence ki bunu buraya bırakıyorum 🙂
Gelelim Joaquin Phoenix’in “Joker” karaterine :
Bir karakter, bir duruş, O palyaço ile can bulan dürüstlük ve kötülük ancak bu kadar geçebilirdi seyirciye. Oscar aldıracak kadar büyük bir oyunculuk olduğu kesin.
Başta durağan, o durağanlık içinde saklı gerilimi olan ve müziklerinin gerilimi tavan yaptırdığı bir film izledik. Jokerin annesi ile kaybedenlik ilişkisi, ezik olmayı çekirdekten ögrenişi, kendi dışında kimseyi güldürememesi, espirinin öfkeye dönüşmesi ve öfkenin işlenen cinayetlerle dışa vurumu, evet durağan ama gerilimli, Jokerin huzur veren dansı içinde bile hep izleyicide uyandırdığı “şimdi kötü bir şey olacak hissi” gibi özellikler bu filmi sıra dışı yapan etkenlerdi.
Joker ve onun gibileri her gün kimse dikkate almıyor, yanımızdan geçip gidiyor ve fark edilmiyorlar. Düzenli psikolojik desteğe muhtaç bir adamın, sosyal yardımlar bütçe kesintisi dolayısı ile bu destekten mahrum kalması kendi suçu mu?
Aile içi şiddet, kendini gerçekleştirememe gibi etkenleri de göze aldığımızda ne bekliyorduk ki. Bir katil, bir psikopat beyin dışında elde ne vardı ki? Ki o katil ilk cinayetini, haklı bir sebeple bir masum tecavüze uğramasın diye işlemişti. Birey mi, sistem mi suçlu şimdi?