İçinde Kaybolmuşlukları ve Özlemi İnsanın
Değdirme kaşlarını akıp giden zamana, güne ve geceye
Mızraklı şövalyelerin geçişlerine aldırma
Eğip de başını öne, geç git saman yüklü traktörlerin
Ve hasada kavuşmamış sarı toprakların arasından
Ölümün soğuk nefesi gövdemizde
Sinirli yağız delikanlıların öfkesi önümüzde
Ve sen aldırma sevda şiirlerinin unutulmuşluklarına
Kıtaların nüfuzlu insanlarının anlattıklarını duyma
Ve kavuşma siyasetin kör olası kirli yalanlarına
Sen nurusun, sen cananısın, sen güneşisin
Suyu kirlenmiş bu dünyanın
Gökkuşağı çizgisinin üzerine doğan
Dirilmeye yüz tutmuş köklerinin
Parsel parsel memleket topraklarının
Hastane köşelerinde ölümü bekleyen yatalak hastalara refakat eden insanların
Umudusun sen unutma
Ve geleceğisin haykıran boşluklarına
Kapa gövdeni karanlık bulvarların kemale ermemiş kaldırım taşlarına
Bırakma zarifliğini üzerinden
Zehrini görmesin dostun nefesi
Ve şer olsun düşmanın geçtiği yollara
Kalbin emanet, gövdesini bulup açan çiçeklerin kokularında
Gel sığınıp da işleyen saatin tıkırtılarına
Çağların yangın yüklü aydınlarına bir dem vuralım gizli gizli
Kaçıp giden savaş yoksullarının
Nur dökelim yollarına
Tut ellerimden dağların gölgesini vurduğu Kudüs semalarının özlemiyle
Yetimlerinin hakkını savunalım tehdit testlerinin sahiplerine
Sen devasın bu yaraların kanayan yerlerine unutma