Şiir

İçinde Kaybolmuşlukları ve Özlemi İnsanın

Değdirme kaşlarını akıp giden zamana, güne ve geceye

Mızraklı şövalyelerin geçişlerine aldırma

Eğip de başını öne, geç git saman yüklü traktörlerin

Ve hasada kavuşmamış sarı toprakların arasından

Ölümün soğuk nefesi gövdemizde

Sinirli yağız delikanlıların öfkesi önümüzde

 

Ve sen aldırma sevda şiirlerinin unutulmuşluklarına

Kıtaların nüfuzlu insanlarının anlattıklarını duyma

Ve kavuşma siyasetin kör olası kirli yalanlarına

Sen nurusun, sen cananısın, sen güneşisin

Suyu kirlenmiş bu dünyanın

Gökkuşağı çizgisinin üzerine doğan

Dirilmeye yüz tutmuş köklerinin

Parsel parsel memleket topraklarının

Hastane köşelerinde ölümü bekleyen yatalak hastalara refakat eden insanların

Umudusun sen unutma

Ve geleceğisin haykıran boşluklarına

Kapa gövdeni karanlık bulvarların kemale ermemiş kaldırım taşlarına

Bırakma zarifliğini üzerinden

Zehrini görmesin dostun nefesi

Ve şer olsun düşmanın geçtiği yollara

 

Kalbin emanet, gövdesini bulup açan çiçeklerin kokularında

Gel sığınıp da işleyen saatin tıkırtılarına

Çağların yangın yüklü aydınlarına bir dem vuralım gizli gizli

Kaçıp giden savaş yoksullarının

Nur dökelim yollarına

Tut ellerimden dağların gölgesini vurduğu Kudüs semalarının özlemiyle

Yetimlerinin hakkını savunalım tehdit testlerinin sahiplerine

Sen devasın bu yaraların kanayan yerlerine unutma

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu